Avrupa’nın aslında epeyce geç kalmış “keşifler çağı”, Kristof Kolomb’un Hindistan’a gitmek için yola çıkıp tesadüfen Amerika’yı keşfetmesiyle başlatılır ve amacı, dünyayı tanımak ve dışa açılmak gibi masum sebeplerle açıklanır. Oysa gemide tuttuğu seyir defterinden gerçek niyetini öğrenmek mümkündür Kolomb’un: Tutsak aldığı yerlileri çalıştırarak elde edeceği altın ve gümüşleri gemilerle Portekiz’e getirmek ve “kâfirler”in, yani Müslümanların elindeki kutsal toprakları ele geçirmek. Bunu bir Haçlı seferiyle gerçekleştirmeyi düşlüyordu masum kâşifimiz. Kolomb’un, Müslümanların bulunduğu ülkelerin doğusunda bulunan efsanevî Hıristiyan Kral Prester John’un yardımını sağlamak ve böylece bir sandviç harekâtıyla İslam tehdidini bertaraf etmek üzere Hindistan’a gittiğini de okuyunca mesele iyice çetrefilleşiyor.
Bu yalanın bir başka boyutu da şu: 1492, Amerika’nın keşif tarihi değil, sonradan “Amerika” adı verilen toprakların işgal tarihidir. Zira Amerika, Kolomb’dan yüzyıllar önce Vikingler tarafından keşfedilmiş, bazı Müslüman gemiciler Güney Amerika’ya gidip gelmiş, nihayet son ortaya atılan iddiaya göre ise Çinli bir Müslüman olan Zeng He, bu defa Çin’den yola çıkarak Amerika’ya ulaşmıştır. Velhasıl Kristof Kolomb, Amerika’nın ilk değil, son kâşifidir.
Bu düşünüşün en önde gelen temsilcisi Fransız düşünür Henri Bergson'dur (1859-1941) . Bergson'a göre yaşam, sürekli değişim gösteren bir süreçtir. Zaman da yaşamla birlikte değişim gösterir. Yaşamın bu değişimi yaratıcı bir atılımdır.
Yaratıcı atılım (Hayat hamlesi) , bütün canlı varlıklardaki iç kuvvettir. Bu kuvvet, yaratıcılık özelliğiyle sürekli yeni türler ve yeni cinsler meydana getirir. Yaratıcı atılım, her canlıya sıçramalı hayat veren tanrısal güçtür. Tanrı, bitip tükenmeyen bir hayattır, sonsuz eylem ve özgürlüktür.
Zekâ, sürekli yaşam değişimini kavrayamaz. Zekâ, duruk ve eylemsiz maddeyi kavrayıp bilebilir. Sezgi, kavradığı madde bilgisinden ve pozitif bilimlerin sağladığı bilgiden farklı bir bilgidir. İnsan böyle bir bilgiye, varlığın iç gelişimini, iç dinamiğini sağlayarak ulaşabilir.
Bergson'un sezgici görüşü, Ortaçağ'da İslam düşünürü Gazali tarafından da benzer biçimde dile getirilmiştir. Gazali'ye göre insan, 'Kalp Gözü' ile her şeyi bilebilir. Bu ise ancak içsel temizlenme ve arınmayla mümkün olabilir.
Ne zaman Sana geleyim desem Kör şeytan dikilir yoluma Kurulur binbir türlü tuzak Önüme ardıma,sağıma soluma Ya aşamazsam... Ya Rab! Ya düşersem rahmetten uzak Koruyan Sen'sin Yine Sen'sin sığınılacak Sen,kimseye benzemezsin Nefsim temiz değil Ancak Sen temizlersin Sabredersin,kulum dersin Gülünü sevene,gülüm dersin
Ya Vedud! Sen sev bizi,Sen sevdir Sen ağlat,Sen güldür Sen'in sevdiğin:güldür,elhamdülillah
Bir avuç göz yaşı arzetsem Sana Esma'n ile yoğurulmuş Bir de boğazımda kördüğüm Günah ile vurulmuş
Sen tut bizi,kimseler tutmasın Sen koru bizi,günahlar yutmasın Sen avut bizi,nimetler avutmasın Ey Kimsesizlerin Kimsesi.
Amerika’nın keşfi yalanı
Avrupa’nın aslında epeyce geç kalmış “keşifler çağı”, Kristof Kolomb’un Hindistan’a gitmek için yola çıkıp tesadüfen Amerika’yı keşfetmesiyle başlatılır ve amacı, dünyayı tanımak ve dışa açılmak gibi masum sebeplerle açıklanır. Oysa gemide tuttuğu seyir defterinden gerçek niyetini öğrenmek mümkündür Kolomb’un: Tutsak aldığı yerlileri çalıştırarak elde edeceği altın ve gümüşleri gemilerle Portekiz’e getirmek ve “kâfirler”in, yani Müslümanların elindeki kutsal toprakları ele geçirmek. Bunu bir Haçlı seferiyle gerçekleştirmeyi düşlüyordu masum kâşifimiz. Kolomb’un, Müslümanların bulunduğu ülkelerin doğusunda bulunan efsanevî Hıristiyan Kral Prester John’un yardımını sağlamak ve böylece bir sandviç harekâtıyla İslam tehdidini bertaraf etmek üzere Hindistan’a gittiğini de okuyunca mesele iyice çetrefilleşiyor.
Bu yalanın bir başka boyutu da şu: 1492, Amerika’nın keşif tarihi değil, sonradan “Amerika” adı verilen toprakların işgal tarihidir. Zira Amerika, Kolomb’dan yüzyıllar önce Vikingler tarafından keşfedilmiş, bazı Müslüman gemiciler Güney Amerika’ya gidip gelmiş, nihayet son ortaya atılan iddiaya göre ise Çinli bir Müslüman olan Zeng He, bu defa Çin’den yola çıkarak Amerika’ya ulaşmıştır. Velhasıl Kristof Kolomb, Amerika’nın ilk değil, son kâşifidir.
meleklerin Cinsiyeti olmaz.
Bilmek kabul etmek degildir; kabul etmeyeceksen bile neyi kabul etmedigini bilmek için ögren..
Bu düşünüşün en önde gelen temsilcisi Fransız düşünür Henri Bergson'dur (1859-1941) . Bergson'a göre yaşam, sürekli değişim gösteren bir süreçtir. Zaman da yaşamla birlikte değişim gösterir. Yaşamın bu değişimi yaratıcı bir atılımdır.
Yaratıcı atılım (Hayat hamlesi) , bütün canlı varlıklardaki iç kuvvettir. Bu kuvvet, yaratıcılık özelliğiyle sürekli yeni türler ve yeni cinsler meydana getirir. Yaratıcı atılım, her canlıya sıçramalı hayat veren tanrısal güçtür. Tanrı, bitip tükenmeyen bir hayattır, sonsuz eylem ve özgürlüktür.
Zekâ, sürekli yaşam değişimini kavrayamaz. Zekâ, duruk ve eylemsiz maddeyi kavrayıp bilebilir. Sezgi, kavradığı madde bilgisinden ve pozitif bilimlerin sağladığı bilgiden farklı bir bilgidir. İnsan böyle bir bilgiye, varlığın iç gelişimini, iç dinamiğini sağlayarak ulaşabilir.
Bergson'un sezgici görüşü, Ortaçağ'da İslam düşünürü Gazali tarafından da benzer biçimde dile getirilmiştir. Gazali'ye göre insan, 'Kalp Gözü' ile her şeyi bilebilir. Bu ise ancak içsel temizlenme ve arınmayla mümkün olabilir.
bende hala 7.5 var..
sekizi indirdigimde 7.5 u birdaha bulamicam die aglicaktim..
Gelen Gideni Aratir aratir Lafi ne kadarda dogruymus (:
henuz deil ama Sevecek ((:
kendime yasakladim…
Ne zaman Sana geleyim desem
Kör şeytan dikilir yoluma
Kurulur binbir türlü tuzak
Önüme ardıma,sağıma soluma
Ya aşamazsam...
Ya Rab!
Ya düşersem rahmetten uzak
Koruyan Sen'sin
Yine Sen'sin sığınılacak
Sen,kimseye benzemezsin
Nefsim temiz değil
Ancak Sen temizlersin
Sabredersin,kulum dersin
Gülünü sevene,gülüm dersin
Ya Vedud!
Sen sev bizi,Sen sevdir
Sen ağlat,Sen güldür
Sen'in sevdiğin:güldür,elhamdülillah
Bir avuç göz yaşı arzetsem Sana
Esma'n ile yoğurulmuş
Bir de boğazımda kördüğüm
Günah ile vurulmuş
Sen tut bizi,kimseler tutmasın
Sen koru bizi,günahlar yutmasın
Sen avut bizi,nimetler avutmasın
Ey Kimsesizlerin Kimsesi.
gouchi gouchi ya ya, ta taa
gouchi gouchi ya ya here
(:
nedir bu Soru isaretinden Sonraki boSluk Sorunsalii.. Kapatalim lutfen..
Bazi kediler cok canimi SKIOO ((: