'Her şey ona doğru bollaşır, onu besler ve pekiştirir; olayları, duyguları düşünceleri taçlandırır- bilgiçtir, söz götürmezdir-; onu kutsamayan hiçbir an, belirginleştirmeyen hiçbir atılım ve doğrulamayan hiçbir düşünce yoktur. Krallığının sınırı olmayan ilahtır, ona hizmet eden ve ün kazandıran mukadderattan güçlüdür; yaşamla ölüm arasındaki birleşme çizgisidir, onları bir araya toplar, birbirine karıştırır ve bununla beslenir. Onun gerekçelerinin ve doğrulamalarının yanında, bilimler bir delice hevesler yığını gibi görünür. Tiksintilerinin çoşkusunu hiçbir şey azaltamazdı: Bir önermeler baharında çiçeklenen ve onun hayalci dogmatizmine, kibirli zırvalarına meydan okuyabilecek doğrular var mıdır? Onun kesinlikleri karşısında hiçbir gençlik ateşi, hatta hiçbir zihin özürü direnemez; zaferleri de hem bilgeliğin hem cinnetin oy birliği ile ilan edilir. Onun gedik vermeyen imparatorluğu, sınırsız hükümranlığı önünde dizlerimiz bükülür; ondan habersiz olmayla başlar herşey; herşey ona boyun eğilmesiyle biter; ondan kaçan ve ona indirgenemeyen hiçbir fiil yoktur. Şu dünyadaki son kelimedir; bir tek o, hiç hayal kırıklığına uğratmaz. Çürütülemez hayal kırıklığı...
Fransızca yazan Rumen deneme yazarı ve ahlakçısı Emil Michel Cioran 8 Nisan 1911'de Rasinari'de (Romanya'da) doğdu. On yedi yaşında Bükreş Üniversitesi Felsefe Bölümü'ne girdi. Lisansını Bergson üzerine hazırladığı bir tezle aldı. 1934'te Bükreş'te yayımlanan ilk kitabı Ümitsizliğin Doruklarında, kendisinin de kabul ettiği gibi, sonradan Rumence ve Fransızca yazdığı her şeyin özünü barındırır. Hayatın trajik boyutundan habersiz olmakla suçladığı Bergsonculuk'tan o dönemde koptu. 1937'de, dini bir krizin ürünü olan ve tartışmalar yaratan kitabı Gözyaşları Ve Azizler Üzerine yayınlandı. Aynı yıl, Bükreş Fransız Ensititüsü'den bir burs alarak Paris'e gitti ve oraya yerleşti. 1995 yılında Alzheimer hastalığından öldü.
1947'de Fransızca yazdığı ve Fransa'da yayınlanan ilk kitabı olan Çürümenin Kitabı (1949) 'nı şu eserler izledi (başlıcaları) :
Burukluk (Metis Yayınları) Varolma eğilimi (Gendaş Yayınları) Tarih Ve Ütopya (Metis Yayınları) Zamanda Düşüş Doğmuş Olmanın Sakıncası (Gendaş Yayınları) İtiraflar ve Aforozlar
Yaratıcı Kendi, saygıyı ve horgörmeyi yarattı kendine, sevinci ve acıyı yarattı kendine. Yaratıcı gövde, istemine el olsun diye, kendine ruhu yarattı.
Deliliğinizle ve horgörmenizle dahi, ey gövdeyi horgörenler, Kendi'nize hizmet ediyorsunuz. Size diyorum: Kendi'nizdir ölmek ve hayattan ayrılmak isteyen.
En çok yapmak istediği şeyi yapamıyor artık:-kendinden öte yaratmayı. En çok istediği budur, bütün özlemi budur. Oysa bunda çok geç kalmıştır:- bu yüzden Kendi'niz batmak istiyor, ey gövdeyi horgörenler.
Batmak istiyor Kendi'niz; ve siz bu yüzden gövdeyi horgörenler oldunuz. Artık kendinizden öte yaratamıyorsunuz da ondan.
Ben sizin yolunuzdan gitmiyorum, ey gövdeyi horgörenler! Siz bence Üstinsana köprü değilsiniz! -
Onu okumaya başladıktan sonra, diğer tüm yazılanlar yavan gelmeye başladı. Benim hayatımda tektir. Onu duyan kulaklara ve gören gözlere ender rastlanır. Belki de bu yüzden çoğu zaman, tam tersi sonuçlar çıkartırlar insanlar onu yazılarından. Bunların çoğunu Nietzsche'nin önceden tahmin ettiği ve belki de kendi trajedisini evetlediği bile söylenebilir. Şöyleki; Nihilizmin gelmiş geçmiş en büyük düşmanının, nihilist olarak anlaşılması.
Kara film
Cinsellik: vücutların parça parça olması, cerrahi ve küller, bir aziz eskisinin hayvanlığı, gülünç ve unutulmaz bir çöküşün parıltısı...
Paniklerde olduğu gibi şehvette de kökenlerimizle yeniden bütünleşiriz; haksız yere sürülmüş olan şempanze nihayet zafere ulaşır-bir haykırmalığına.
Emil Michel Cioran
'Her şey ona doğru bollaşır, onu besler ve pekiştirir; olayları, duyguları düşünceleri taçlandırır- bilgiçtir, söz götürmezdir-; onu kutsamayan hiçbir an, belirginleştirmeyen hiçbir atılım ve doğrulamayan hiçbir düşünce yoktur. Krallığının sınırı olmayan ilahtır, ona hizmet eden ve ün kazandıran mukadderattan güçlüdür; yaşamla ölüm arasındaki birleşme çizgisidir, onları bir araya toplar, birbirine karıştırır ve bununla beslenir. Onun gerekçelerinin ve doğrulamalarının yanında, bilimler bir delice hevesler yığını gibi görünür. Tiksintilerinin çoşkusunu hiçbir şey azaltamazdı: Bir önermeler baharında çiçeklenen ve onun hayalci dogmatizmine, kibirli zırvalarına meydan okuyabilecek doğrular var mıdır? Onun kesinlikleri karşısında hiçbir gençlik ateşi, hatta hiçbir zihin özürü direnemez; zaferleri de hem bilgeliğin hem cinnetin oy birliği ile ilan edilir. Onun gedik vermeyen imparatorluğu, sınırsız hükümranlığı önünde dizlerimiz bükülür; ondan habersiz olmayla başlar herşey; herşey ona boyun eğilmesiyle biter; ondan kaçan ve ona indirgenemeyen hiçbir fiil yoktur.
Şu dünyadaki son kelimedir; bir tek o, hiç hayal kırıklığına uğratmaz.
Çürütülemez hayal kırıklığı...
Fransızca yazan Rumen deneme yazarı ve ahlakçısı Emil Michel Cioran 8 Nisan 1911'de Rasinari'de (Romanya'da) doğdu. On yedi yaşında Bükreş Üniversitesi Felsefe Bölümü'ne girdi. Lisansını Bergson üzerine hazırladığı bir tezle aldı. 1934'te Bükreş'te yayımlanan ilk kitabı Ümitsizliğin Doruklarında, kendisinin de kabul ettiği gibi, sonradan Rumence ve Fransızca yazdığı her şeyin özünü barındırır. Hayatın trajik boyutundan habersiz olmakla suçladığı Bergsonculuk'tan o dönemde koptu. 1937'de, dini bir krizin ürünü olan ve tartışmalar yaratan kitabı Gözyaşları Ve Azizler Üzerine yayınlandı. Aynı yıl, Bükreş Fransız Ensititüsü'den bir burs alarak Paris'e gitti ve oraya yerleşti. 1995 yılında Alzheimer hastalığından öldü.
1947'de Fransızca yazdığı ve Fransa'da yayınlanan ilk kitabı olan Çürümenin Kitabı (1949) 'nı şu eserler izledi (başlıcaları) :
Burukluk (Metis Yayınları)
Varolma eğilimi (Gendaş Yayınları)
Tarih Ve Ütopya (Metis Yayınları)
Zamanda Düşüş
Doğmuş Olmanın Sakıncası (Gendaş Yayınları)
İtiraflar ve Aforozlar
Yaratıcı Kendi, saygıyı ve horgörmeyi yarattı kendine, sevinci ve acıyı yarattı kendine.
Yaratıcı gövde, istemine el olsun diye, kendine ruhu yarattı.
Deliliğinizle ve horgörmenizle dahi, ey gövdeyi horgörenler, Kendi'nize hizmet ediyorsunuz.
Size diyorum: Kendi'nizdir ölmek ve hayattan ayrılmak isteyen.
En çok yapmak istediği şeyi yapamıyor artık:-kendinden öte yaratmayı. En çok istediği budur, bütün özlemi budur.
Oysa bunda çok geç kalmıştır:- bu yüzden Kendi'niz batmak istiyor, ey gövdeyi horgörenler.
Batmak istiyor Kendi'niz; ve siz bu yüzden gövdeyi horgörenler oldunuz. Artık kendinizden öte yaratamıyorsunuz da ondan.
Ben sizin yolunuzdan gitmiyorum, ey gövdeyi horgörenler!
Siz bence Üstinsana köprü değilsiniz! -
Nietzsche
Onu okumaya başladıktan sonra, diğer tüm yazılanlar yavan gelmeye başladı. Benim hayatımda tektir. Onu duyan kulaklara ve gören gözlere ender rastlanır. Belki de bu yüzden çoğu zaman, tam tersi sonuçlar çıkartırlar insanlar onu yazılarından. Bunların çoğunu Nietzsche'nin önceden tahmin ettiği ve belki de kendi trajedisini evetlediği bile söylenebilir. Şöyleki; Nihilizmin gelmiş geçmiş en büyük düşmanının, nihilist olarak anlaşılması.