...'benim anladığım gerçek mutluluk bir rastlantı sonucu gelmez, bir yaz yağmuru gibi birden bire başımıza düşmez...Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır. Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.’ Toprak Ana
20, yüzyıla kadar reklam endüstrisi diye birşey yoktu. Buna zemin hazırlayan, dergilerin daha düşük maliyetle postalanmasını sağlayan 3 Mart 1879 tarihli 'posta hareketi' oldu. Böylece dergiler ulusal reklamcılık için mevcut en iyi kanal haline geldiler ve işadamları, şirketlerin isimlerini ticari üstünlüğün sembolü heline getirmek için ellerine geçen fırsatı değerlendirdiler. Gerorge Eastman 1888 yılında portatif fotoğraf makinesini icat ettiğinde dergilere reklam vermek için 25.000 dolar harcadı. 1895 te artık 'kodak' fotoğraf makinesiyle eş anlamlı bir kelime halini aldı.
Saddamın idamındaki tavırları hem barbarca hem de aptalcaydı.
Tarihe karışmış bir ideoloji için neden o kadar yazı yazılır ki?
Nazi kamplarının Türkçe adı..
Suskun kızın intiharı.. Bir müntehirin ardından ne söylenebilir ki?
...'benim anladığım gerçek mutluluk bir rastlantı sonucu gelmez, bir yaz yağmuru gibi birden bire başımıza düşmez...Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır. Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.’
Toprak Ana
20, yüzyıla kadar reklam endüstrisi diye birşey yoktu. Buna zemin hazırlayan, dergilerin daha düşük maliyetle postalanmasını sağlayan 3 Mart 1879 tarihli 'posta hareketi' oldu. Böylece dergiler ulusal reklamcılık için mevcut en iyi kanal haline geldiler ve işadamları, şirketlerin isimlerini ticari üstünlüğün sembolü heline getirmek için ellerine geçen fırsatı değerlendirdiler. Gerorge Eastman 1888 yılında portatif fotoğraf makinesini icat ettiğinde dergilere reklam vermek için 25.000 dolar harcadı. 1895 te artık 'kodak' fotoğraf makinesiyle eş anlamlı bir kelime halini aldı.
Pulp Fiction'da Travoltayla yaptığı dans unutulmazdı.
Tamam anladık anti faşistsin ama hergün de aynı konuda yazılmaz ki! Kabak tadı veriyor artık.
Eşittir, işsiz olmak.
George Bush
sopa
ve ben.