doğru kişiyi beklemek demek aşık olunacak kişiyi beklemek demek..aşk insanın gözünü kör ettiği için beklediğiniz beyaz atlı,biraz zaman sonra doğru kişi olmayabilir..aşk sadece yanılsamadır..
hayatımdaki boşlukları doldurmak için çok uğraştım,ama bu 'boşlukları yamama' şeklinde oldu sanırım..yaptığım yamalar da sağlam olmadığı için aynı yerden tekrar boşluk açtı..
daha bugün,ahmet telli'nin 'gitmek' şiirinin başında yazan yazıdan sonra keşfettiğim alman şair.. 'Bu vadideki karanlığı ve büyük soğuğu düşün ' diye başlıyor şiir..
Bugün itibariyle,Bilgin ve Ciner arasındaki gizli sözleşme ve protokollerin ortaya çıkması üzerine TMSF Sabah ve atv’nin de içinde bulunduğu 63 şirkete el koydu. ayrıca Sabah grubuna 1 milyar dolar değer biçiliyor.
şarkı söylemek lazım adlı programın sivri diliyle ünlü olmaya çalışan jüri üyesi..konuşma tarzı o kadar kulak tırmalayıcı ki onun yüzünden güzelim programı izlemek istemiyorum..ekşi sözlük yazarlarından biri..
nedir bölümüne eklenen yabancı kelimeleri eleştiren insanların,ilk önce Türkçe'yi nasıl kullandıklarına bakmaları daha sonra kendilerini eleştirmeleri gerekiyor.. yabancı terim eklenebilir ama Türkçemizi yabancılaştırmamak gerekiyor..(v yerine w kullanmamak lazım)
Mustafa Kemal'in 5 Şubat 1933 günü Bursa'da yaptığı konuşmadır. konuşma metni şöyledir: Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”
doğru kişiyi beklemek demek aşık olunacak kişiyi beklemek demek..aşk insanın gözünü kör ettiği için beklediğiniz beyaz atlı,biraz zaman sonra doğru kişi olmayabilir..aşk sadece yanılsamadır..
hayatımdaki boşlukları doldurmak için çok uğraştım,ama bu 'boşlukları yamama' şeklinde oldu sanırım..yaptığım yamalar da sağlam olmadığı için aynı yerden tekrar boşluk açtı..
ayrıca bu şiiri de çok anlamlı..
İyilik neye yarar,
Öldürülürse iyiler çarçabuk,
ya da iyilik görenler?
Özgürlük neye yarar,
yaşarsa bir arada
özgürlerle tutsaklar?
Akılsız olmak madem ekmek sağlar herkese,
akıl neye yarar?
daha bugün,ahmet telli'nin 'gitmek' şiirinin başında yazan yazıdan sonra keşfettiğim alman şair..
'Bu vadideki karanlığı
ve büyük soğuğu düşün ' diye başlıyor şiir..
Bugün itibariyle,Bilgin ve Ciner arasındaki gizli sözleşme ve protokollerin ortaya çıkması üzerine TMSF Sabah ve atv’nin de içinde bulunduğu 63 şirkete el koydu. ayrıca Sabah grubuna 1 milyar dolar değer biçiliyor.
şarkı söylemek lazım adlı programın sivri diliyle ünlü olmaya çalışan jüri üyesi..konuşma tarzı o kadar kulak tırmalayıcı ki onun yüzünden güzelim programı izlemek istemiyorum..ekşi sözlük yazarlarından biri..
nedir bölümüne eklenen yabancı kelimeleri eleştiren insanların,ilk önce Türkçe'yi nasıl kullandıklarına bakmaları daha sonra kendilerini eleştirmeleri gerekiyor..
yabancı terim eklenebilir ama Türkçemizi yabancılaştırmamak gerekiyor..(v yerine w kullanmamak lazım)
musicovery.com
sozluk.sourtimes.org
fotokritik.com
siir.gen.tr
Yılmaz Güney'in doğum günü..1 Nisan 1937
Mustafa Kemal'in 5 Şubat 1933 günü Bursa'da yaptığı konuşmadır. konuşma metni şöyledir:
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!