Kültür Sanat Edebiyat Şiir

haber spikeri

plakası 32 olan il....

boşver....uyku uyumanın tadı bişeyde yok...uykuya devam...balığı pazardan alırız...

yemyeşil bir deniz senin gözlerin....çok güzel...

Aşık Nurşani

2 Şubat 1959'da İslahiye'nin Keferdiz (şimdiki adı Sakçagözü) köyünde doğdu. Asıl adı Ali Ayhan'dır. Köyüne gelip giden aşıklardan etkilenerek 10 yaşlarında bağlama çalmaya başladı. Ayrıca bağlama öğrenmesinde babasının da etkisi ve yardımı oldu.

1972-73 yıllarından itibaren şiir yazmaya da başlayan Aşık Nurşani, daha sonra Aşık Mahzuni ve başka birçok aşıkla birlikte çeşitli turnelere katıldı. İlk plağını aynı yıllarda doldurdu.

Aslında mahlas olarak kendisine verilen Hürşani, yanlışlıkla ilk plağına Nurşani olarak yazıldı ve öyle de kaldı.

1979 yılında yine Aşık Mahzuni'yle birlikte konser vermek üzere gittiği Almanya'ya yerleşti.

Şiirlerinde toplumsal sorunlardan sevgiye hemen her türlü konuyu işleyen Aşık Nurşani, ayrıca Barak ağzı türkülerden deyişlere dek her türküyü yorumlayan sanatçılardan biri olarak bilinir.

Bugüne dek yaklaşık 500 şiir yazdı. Bunların 120 kadarını besteleyen Aşık Nurşani'nin türküleri çeşitli sanatçılar tarafından da okunmaktadır.

Bugüne dek çeşitli biçimlerde yaklaşık 25 kadar kaseti çıkan Aşık Nurşani'nin şiirlerinin bir bölümünü topladığı yayına hazır bir kitap çalışması bulunmaktadır.

Gercek ismim Engin Ayhan.

1984 Almanya Krefeld doğumluluyum.

Annem Angelika Ayhan babam Ali Ayhan Yani Aşık Ali Nurşani dir.

Okul Egitimini Almanya da yaptım ve Lise mezunuyum.

Ben Dünyaya geldiğim gün türkülerle tanıstım yani babamın Türküleriyle.

Sürekli babam ile beraber çeşitli konserlere gidip ve 6 yasında saz çalmayı ve öğrenmeye karar verdim.

Ve cura yı elime alıp babamın desteği ile kendimi epey geliştirdim.

10 yaşlarında Türkü söylemeye başladım.

Babamın gittiği konserlere Benide beraber götürüp sahneye çıkartmaya başladı.

Aradan yıllar geçtikçe kendimi daha da iyi yetiştirdim.

Bir gün babam ile konuşurken baba ben kaset yapacağım dedim.

İlk etabta babam (Ali Nurşani) buna karşı çıktı çımkmasında haklıdı çünki babam 45 yıl içerisinde yaptığı bunca emeğinin karşılığını alamamıştı.

Benimde aynı durmlara düşmesini istemediği için bana tepki göstermişti.

Ama ben babamın haberi olmadan İstanbula gittim ve ve babamın kaset yaptığı Firmaya yani Deka Muzik yapımcılık şirketine baş vurdum ve onlarda seve seve kabul ettiler.

İlk kasetim olan Adına Bir Çizik Çektim adlı kaseti yaptım.

Süpriz bir kasetle babamın karşısına çıktım.

Babam icin iyi bir süpriz olmuştu ve artık ok yaydan çıkmıştı.

Emin adımlarla sanatıma daha da saygılı olmaya karar verdim.

Bana tek destekçim babam Nurşani olmuştur.

Beni Türk halk muzigi sevdalısı yapanda Babam Aşık Ali Nurşani olmuştur.

Bundan sonrada değerli muzik severler, Türkü sevdalı yüreklerin yanında her zaman en güzel melodioerle babamın son besteleriyle Sizlerle birlikte olacağım.

Sevgi yüreğinizden eksik olmasın, Türkülerle kalın, Türkülerle yaşayın aşkımızın aşğı olmadik sevdamızın aşşığı olduk çünki sevgisiz dünyada hiç bir şeyin başarılmıyacağına inandığımız an hep sevdik, yaşamı sevdik, insanları sevdik, doğayı sevdik, sevenleri sevdik kısacası herşeyi sevdik dünyada güzel olan her şeyi sevdik sevgiyle kalın aşkla kalin Türkülerle yaşayın.

Şantiyecilik öyle-böyle değil.Bazen esir kampı gibi, bazen yarı açık hapishane, bazen çok anti sosyal...Tarif edilecek gibi değil...Ampulu bulmak bile daha kolay...

Türkiyede Baraj yaprıran kurum...su ile ilgili her şeye bakan kurum...

Baba Nurşaninin izinden giden halk müziği sanatcımız...Çeok değişik bir yorumu var...

Maraş Pazarcıklı Aşık Ali Nuraşani...Baba Nurşani...