Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Bir dönemler telsizler yasaktı. Yasak kalktıktan sonra 80'lerde bir telsiz furyası başladı. Hemen hemen herkesin çevresinde telsizi olan bir tanıdığı vardı.
Telsiz ile; "arkadaş arıyorum, arkadaş.." ya da "bayan arkadaş arıyorum, bayan arkadaş.." diye anons yapılır ama genelde buradaki arkadaşlıklar yüzeysel olmaktan öteye gitmezdi.. Bu konuyla ilgili kült olsa da; merhum Kemal Sunal'ın "Yakışıklı" filmini de unutamam..

Gerçek soyadı "Aldatmaz" olup, İrem soyadını, bir arkadaşının sevgilisinin adından almıştır..

Sanatçı içinde fırtınalar kopan insandır. Böyle olmasa sanatçı olamaz. Hiç bir sanatçıdan da , sabahleyin 8:30'da işe gidip akşam 18:00'de çıkıp eve gelenlerin düzeni beklenemez. Zira bu onlara yapılan bir haksızlık olur..

Sene 1981 ya da 82 idi. Rahmetli babaannemde bundan bir tane vardı. Nereden aldı ya da hediye geldi hatırlayamıyorum ama çok net hatırladığım; evde canım sıkılıp yapacak bir şey bulamadığımda rahmetlinin odasına girip; civcivlerle birlikte beslenen anaç tavuğu izlediğimdir.. Tavuğun yemlenmek için kafasını yukarı aşağı sallaması bir saniyeye tekabül ediyordu ve bu durumu izlemek bende film izliyormuşcasına bir haz bırakıyordu. Bir de bu çalar saat'in sesi müthiş derecede insanı rahatsız ederdi. Hani ölüyü bile diriltir derler ya o cinsten. Dolayısıyla babaannemle beraber kalkmasak da, onunla beraber uyanıp tekrar yattığımız çok gün olmuştur.. Allah kendisine gani gani rahmet eylesin..

Müzik ile felsefeyi yürütür..

İlk kez Almanya'dan sesi gelmiştir..

Baca temizliği kurumlar vergisi'ne tabi midir?
Hayır. Gerçi, bacalar kurumlu olabilir ama, bu nedenle Kurumlar Vergisi gerekmez. :)

Dağıldıktan sonra Kraliçe II. Elizabeth'in 55. doğum gününde (21 Nisan 1981) bir araya gelmeyi düşündüklerini açıklamışlar lakin John Lennon'ın şizofren bir hayranı tarafından öldürülmesiyle bu proje suya düşmüştür.

Rahmetli Kemal Sunal'ın "Avanak Apti" filminde kötü adamları bertaraf ettiği unutulmaz sinek sprey markası. Malum komik sahneyi izlediğimde aklıma hep o dönemler gelir. Yanılmıyorsam 70’lerin sonları ve 80’lerin hemen başlarında bir tek bu marka vardı. Bakkala gittiğimizde direk bu ismi söylerdik. Metal sprey kutusu, tombiş ve kısa boyluydu. Kutunun üstündeki mavi ve beyaz çemberlerin üstündeki karasinek motifiyle zihinlerimizde yer etmişti. İlerleyen yıllarda sprey kutusunun boyu uzatılıp, genişliği azaltılarak tombişlikten normal hale getirilmişti Evimizde çok sinek olduğundan mı yoksa bizlerin haddinden fazla sıktığımızdan mı olsa gerek, bizde her zaman yedekte 1 ya da 2 tane yedek şeltoks bulunurdu. Kardeşlerimle beraber bu spreyi sıkarak sinekleri avlamak en büyük eğlencelerimizden biriydi. Öyle ki normalinden çok fazla sıktığımızdan ötürü valide hanımdan sıklıkla papara yerdik. Evde kimselerin olmadığı zamanlar ise işi daha da abartarak; spreyi sıkarken bunu kibrit ile tutuşturarak bir lav silahı yapardık. Çocuk da olsak bunu zavallı sineklerin üstünde denemezdik, bundaki tek amacımız TV'de gördüğümüz savaş filmlerindeki askerler gibi kendimizi hissetmekti.

Neyse; ilerleyen yıllarda Raid ve Baygon gibi markalar da ortaya çıkıp piyasaya hakim olsalar da, benim gönlümde Shelltox'un yeri ayrıdır. Bu arada Kemal Sunal'ın "Avanak Apti" filminin 1978 yılına ait olduğunu da notlarımıza ekleyelim.

Aşkın yolu diye beni
Uçuruma itiyorsun
Ölmek bir şey değil ama
Beni sensiz ediyorsun