Anlamadım ne çileli burunmuş,
Bacanakta suç yok burun sorunmuş,
Yak dedik ışığı ama erinmiş,
Nerden çıktı tuvaletin kapısı.
Ne zalimmiş tuvaletin kapısı,
Kıraçtır dağları soğuk suları,
Ölen öldü göçtü kalan sağları,
Viran olmuş bahçe bostan bağları,
Tokat Zile Çayır köyüm nerdesin.
Koyunlar melerdi kuzu melerdi,
Daha yeni çiçek açmış dalında,
Gezdirir aşığı sevda çölünde,
Bal damlıyor dudağında dilinde,
Taze ve tomurcuk güle kıyamam.
Ceylan gözlerini gözüme diker,
Zalimler,zorbalar beyi beyidir,
Yalancı hainler sanki dayıdır,
Batsın dünya bence bundan iyidir,
İstemem gözüm yok ters dönsün dünya.
Ahkam kesilir üç kuruş parası olan,
On yedi ağustos da sene doksan dokuzda,
Suçun büyük başı bizdedir bizde,
Biz bıraktık bizi ateşte közde,
Taş üstünde taş kalmadı o sene.
Bilimciler Aya istasyon kurdu,
Bu dünyayı Allah yarattı asıl,
Adem baba Hava anadan nesil,
Gelen gelir giden böyledir usül,
Unutmada oku tarihe bir bak.
Geldi geçti sadrazamlar krallar,
Serim verdim yoksa sırmı vermedim,
Varmı başka böyle dünya görmedim,
Her gün koştum insanlığa durmadım,
Veysel bu dünyadan üzgün gidiyor.
Nanköre nasihat versem ne fayda,
Kalksın gözlerinden perde,
Gelin nerde damat nerde,
Bu gün düğün varsa burda,
Vur davula ver coşkuyu.
Ağlar gelin zari zari,
Keskin bıçak konuşturur kasabı,
Tutar ise çıkarcının hesabı,
Bu işler ezelden beridir tabi,
Varsa paran fırsat sende söz sende.
Söz eden çok olur çınlar kulağı,
Bende bilmem ne ayaksın ne yolsun,
Şunu bilki yanar döner bir kulsun,
Nere gitsem nerde olursa olsun,
Sıra gelmez yalakçılar oldukça.
İşte güçte ne gezersin pavyonda,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!