Tayların ardında koşulu yollar
Ve üstünden günler aylar geçtikçe özlemekleri artıp kabaran yıllar
Denizleri kudurtan fırtınalara kopuşkun küheylanlıkla gemsiiz ve dizginsiz
Doludizginliğin bitmesiz vardiyesindesin dünkünden herneysen
Gazeller yeşertip sarartan ormanların derinlerine dibine hatıralar serip
Serpilip saçaklanmış sarmaşıklar dalyasından susamlıca ve laciverte yakın mor
Gene de ne olur ne olmaz koy
Zihninde lades tutan ihtiyatı
Bakarsın dönersin
Başı duman duman hasret tüten trenler gibi
Hatları sökülüp uzaklara atılmış garlardan
Bilemezsin....bakarsın ben..
Mis kokuyorsun
Mis....
Biliyor musun ey hayat..!
Seni hiç bir aynanın sevda kuşlarınca resmetmediği
Şahsında ayın,
Gıyabında güneşin, her damlasında yağmurun...
İkisi de sen isen
Veren derdine dermanı gene kendi olan adsızın
O hançerden söz alarak geldim oturdum sofrana halim yavan
Dürüp sunduğun yufkaların bana afiyet ve şeker...
Hele de ne güzel ikramındır bilerekten aşkı bana yolladığın
Gül-i reyhan kokladığım yüreğimle
Bahar alemler..
Dişil ve taptazeleri yadeden
Içten gelen gülmeler nedir,
Öğretir gibi düzgünce
Var ya papatya cinsi, karanfillli güllü bilmem neler
Bilmem nelerden
Mahkeme mi kaybettiniz?
Ufak iştir
Mal maşa mülke varınca ve mak-mülklenmeden başka
Hiç bir şey ile akıl gönül eğlendirip eğleşmediğiniz
Aybettiniz öyleyse
Aybettiniz
Hemen bütün herkes
Kafasında insan payı hakkıyla çatlak
Unutkanlara özürlü, hayallere çocuk
Düşüncelere dağınık, hal ve hareketlerinde
Üstü başı açık kusurların sahibiyken
Simit tüccarlığından ille trilyoner olunur
Bağrını deli yellere vermiş
Hasretli bir dokunuşun yakmasıyla kibritsi
Oysa bulutlara bozulmuş rengindendi
Aşk ile demde
Ha birsin
Ha bin...
Kenar parkı duvar diplerinden ayak sürüyen
En sonunda çirkinleştiği çölleşmelerin asılsızlığını tiksinerek kanıksayanlığın
Attığı her adımda tükenişini paha biçilmez törenlerle kutlaşan uğursuz
Aşınıp yıprandıkca en yenisini ısmarıç teslimatçısı kupalık
Ve kumbaraya atılmış üçkuruşluk birikintilerin dep-debelisi serserik
Mal
Astrolokolok morg- morfin
Ya traş kesmeseydi bıçağı alttan alta
Ya damara işlemeseydi halimiz acep niceler
Tahtalı köylere tramplen attıran taklalarla
Altın leğenlere köpük kusmasaydı
Gene inanacak mıydın...?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!