Yanan kalbin, günahları kül olsun!..
Ki o kalbi
Bu dünya yaktı tutuşturdu...
Yanına dalıp gitmişim
Bıçak parmağıma değil
Sanki ruhuma değdi
Tezgaha inen kırmızı gülleri
Sendendir, dallarındandır bildim
Yaraya tuz bastım, gıkımı çıkarmadım
Dizlerine yatıp derdimi anlatıyorsam kalbime, kalbim annemdir...
İnsan küle döndüğünde soğurmuş dünyadan.
Kül kül savruldum rüzgara ve kaldırımlara.
Yürürken yüreğimi dizlerimde salladım;
Dizlerim beni kucağında taşıyan annem.
Bulutlar da beni avutmaya çalıştılar;
Bir çay sıcaklığında
Bir dua tadında
Ellerim bahara bir merhaba desin dedim.
Kalbimi çiçek çiçek gezdirdim.
Umutlar ektim saksılara.
Kim bilir
Ağaçların, kuşların,
Hayali karşılaşmaların
Yabancısı değilsin
Gözyaşı baskınlarının.
Oysa ki hiçbir şeyim değilsin.
Seni unutursam
Kalbim kuruyacak.
Sen yağmursun bana
Çölün ortasında...
Kalbim!
En çok da çocukluğumun elleriyle topladığın kekikleri özlemişim.
Hava vuslat kokuyor
Ellerin kır.
Papatyalardan taç da yapmışsın
Beni prensesi ilan ettiğin
Yumak yumak bulutlar
İçlerine şiir doldurmalıklar
Birini yastığım yapsam
Diğerlerini yorganım
Gökyüzünü yatağım
Aralarında uyusam
Kalbimin tahtındaki biriciğim
İçimin duvarlarındaki resim
Seyrine doyamadığım, sevdiğim
Sen bana hep en güzel manzarasın
Kırlarından papatya topladığım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!