Gecenin takımını giydirip
Karabasanın düğmelerini ilikledim
Boğazımda kravat
Gündüzümün cebinde mendil
Ki o da bir beyefendi
Benim hanımefendiliğime
Sokak ekmekciden geçilmiyor. Akşama kadar bağırıyorlar bi' de.
Sanki ekmeğinen nefes alıyoruz.
Akşama kadar
Cami anonsundan bozuk plak gibi aynı şeyler tekrarlanıyor.
Ezberledik artık yeter! Kafam şişti yahu... Evde de rahat yok.
Ekmekçiyim diye firar edeceğim.
Bak arkadaşına,
Kar yapraklarından çiçek açmış;
Elbiselerindeki ıslak yamayla
Nasıl da mahcup mahcup gülümsüyor.
Sobanın üstündeki ıslak çorapları
Gözyaşı dökerken
Küçücük yüreğime büyük acılar sığdırdınız...
Durağın üstündeki küçük pet su şişesi gelip geçeni seyrediyordu öyle mahzun, öyle kederli. Kim bilir bir zamanlar onun da bir annesi, bir babası, kardeşleri ve arkadaşları vardı. Kirlenen elini yüzünü yıkamak için suyu bile yoktu. Oysa bir zamanlar içi suyla doluydu. Belli ki her şeyini ve herkesini kaybetmişti. Belki de bu daha iyi günleriydi. Bir gün onu fırtına aşağı attığında, çöpçünün süpürgesiyle daha acı günlere savrulacaktı. Ölüm onu çöp arabasının içinde mi yakalayacaktı. Ya da yaralı olarak çöp dağına mı bırakılacaktı. Kim bilir, kim bilir... Onu iyi günlerin beklemediği aşikardı. Belki de diyorsundur küçük pet su şişesi ''insanlara kim bilir hayat nasıl güzeldir'' diye. Öyle değil işte küçük pet su şişesi öyle değil. Ben de öyle mahzun, öyle kederli geçip gidiyorum hayat yolundan...
Dudaklarımda tüttürdüğüm şiir
Duman duman bitişini seyretmekteyim
Yüzün artık bir kül, rüzgara üflediğim
Gökten boşalırcasına yağdığım
Bütün sevgimi toprağa verdim
Dünya dediğin: Yusuf'un atıldığı kuyu.
Can kırılır,
Çerçeven kırılır,
Ruhun yerinden oynar.
Tadını almayı,
Tuzunu almayı bırakıp,
Ne zaman sela duysam
Gözyaşım dökülür minareden.
Ne zaman sela okunsa
Canım gidiyor canımdan.
Bizim sokağa bakıyorum
Almışlar tabutumu taşıyorlar.
Hep ıslak değildir gözyaşı.
Bak şu buluta
İçi yağmur dolu.
Beyaz bir gülümseme benimkisi.
İçim o dolu.
Boyu posu
Kırılıp döküldüğün gönlün kapısına tekrar vuruyorsun
Gerçekten samimiyetiniz hiç mi kalmadı diye.
İnsanı umudundan insan kesmekte...
Köpekler kuyruğunu sallıyor dostluğa dair.
Evinizin her yerinde dolaşan
Karıncaların kalabalıkları ne kadar da manidar...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!