Nedir bu gitme arzusu?
Nedir bu veda tutkusu?
Yüreğinde yer yok mu buralara
Gönlün valizler dolusu ayrılık.
Dudağının kenarındaki kıvrıma
Gelme uykum
Zaten gelmiyorsun.
Kalbime şiir örter
Gözlerimi kaparım.
Üstü açık yere konuldu
Gelir yüreğimi üstüne örterim.
Hava o kadar çok çocukluğuma şiirliydi ki içimdeki çocukla evimize gittim sırılsıklam.
Babamın yaptığı gibi sobanın borularını tutup yüzümü yaklaştırdım ısınmak için.
Sobamız buz giydi.
Babamın en çok elleriyle yüzü üşürdü.
Babam çok üşüyordu cansızlıktan.
Anne! diye bağırdım. Sobayı neden yakmamıştı?
Kurudu evimizin kenarındaki ceviz ağaçları;
Artık bulutlara çıkamıyorum.
Kesildi canım dut ağacım,
Kesildi çiçeklerini yediğim akasya.
Çöktü oyun oynadığım damlar.
Işıkları yanan evler şimdi virane.
Gidelim
Dilimize ıslık alıp
Sırtımıza rüzgar sarıp
Hüzünlerimizi döke döke
Gidelim buralardan.
Ne göğün mavisi
Ne denizin kokusu
Haz vermiyor bana
Parkların kuş cıvıltısı
Güllerin güz gülüşü
Tebessüm ettirmiyor bana
Öyle zalimler ki...
Bu dünyayı yüreğim almıyor;
Almayacak da.
Bir buluta binsem de gitsem buralardan.
Gitsem ayrılık
Kalsam ayrılık.
İki yanımda beyaz çiçek
Biri kardan
Biri bahardan.
Gitsem
İki ruhun birbirini bulması
Milyarlarca yıldızın içinde
İki yıldızın birbirine denk düşmesidir
Gökyüzü serbest
Defalarca ölmek




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!