Parmaklarım okşarken delirmiş hasretin çizgilerini
Yorgun bir gün sızıyordu penceremden içeri
Az önce girmiştim oysa
Öfke sağanağına tutuldu gönlümün iskelesi
Yığınak yapıyor aşk, yıkıldı sevdanın güvertesi
İmlasız yakarışlar içinde kanıyor yaram sürekli
Devrilmiş bir sehp/ayım, ölümler nikâh şahidi
Yarınsız uykularımın gecesindeyim, irin akıyorum
Sevda düşten süzülür, su taşı inadına bölerek akar
Özlemin külü yamandır, en çok da gecelerde yakar
Bir türküdür yine de yaşamak, küsünce mızrabını atar
Her insan aşk’tır, nasırlı yüreğinde nice anılar saklar…
Her çığlık, kendi iç sesinden sıyrılarak yanar içten, süzülür aşk gibi gözden
Her mutluluk delirmiş suyun rotasıdır, sular gövdeyi, sevgiyle akar tenden
Kaf Dağının ardındaymış mutluluk, aşılır dikeyler, coşkular yetişir çöllerde
Vurgun cümleler biriktirdim sana, gel bekleyişlerin kısık kandili sönmeden
Güneşin koynuna sokulup, yansam diyorum sensiz
Kokunun tarlalarından geçerek ben sana kavrulsam
Unutsam bir uçurmanın peşinden çocukça koşmayı
Yokluklarla çevrili şu yaşamın ortasında kaybolsam
Yine seni sevsem, ah senin nefesinle soluklansam
Senin gözlerine sokulunca
Sular dökülürdü isimsiz şelalelerinden
Tüm renklerin en kutsal anası olurdun
Kuşlar tüylerini serperdi yüreğine.
Ben aşkın uslanmaz militanı
Geçmişten sabıkalı bir sessizliksin, asırlardır yürüyorum yurduna
Rüzgârın yoldaşıymış özlem, ay ışıklarını biriktiriyorsun ruhunda
Yalnız seni yazıyor kalemim, suskularımda bile sen varsın unutma
Cinnet kasabalarını geçiyorum, sen kokuyor mevsimler Züleyha.
Bütün acıları koynumda beslerim ben, aşkın iksiriyle büyürüm
Yitmiş bir medeniyetin içindeyim
evrim teorileri çiğniyorum dilimle
gezgin ruhum cinnet mevsiminde
sorgum avazda, ben meçhuldeyim
Yaralarımdan kan damlıyor hicranlı
Fırtınalı bir limanda, yokluğunu bile bile aşkı beklemektir, seni sevmek
Yorgun adımlarımla geçtiğim köprülerde adını düşlemektir seni sevmek
Aşkın, çelişkinin, incinmişliğin ve düşlerin rotasıdır gülüm seni sevmek
Bir ömrün nadide anı, bu yüreğin varlığınla gurur duyuşudur seni sevmek
Usulca öper gibi dudaklarından, dayayıp dudağımı pınarlarına bir sevgi şiiri yazıyorum sen yanıma gelince. Bir kaygı gibi girip hayatına ve yükleyip sevilerimi yüreğine, küçücük sevinçlerimi büyütmek istiyorum dizelerimde.
Seni sevmekten korkmuyorum. Bir şiir, vasıfsız bir tümce, ya da bir nakarat olup dilinde, bilmediğim dünyalara dalmak istiyorum gözlerinde. Ne kurşunun acısı, ne fırtınanın üşüten yanı, ne de deli yağan yağmurların puslu kaçışları. Hepsi, hepsi ışıksız odalarda sana yazdığım bir sevda şiiri, bir aşk hikâyesi sanki.
Koynunda yarasalar barındıran nice sevdalardan kaçıp geldim bu günlere. Işığın dayanılmaz titreşimlerine koşar gibi yürüdüm şu yalan hayatı. Bileklerimdeki aşk döğmeleri, yüreğimdeki intizarlar ve dudaklarımın çatlamış ovalarında yurtsuz bir adam, kepeneğin altında titreyen bir çoban, kucağındaki çiçeklerle aşka koşan bir ozanım ben.




-
Ufkun Yaren
-
Ahmet Durgut
Tüm YorumlarBütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.