Selahattin Yetgin Şiirleri - Şair Selaha ...

Selahattin Yetgin

Sana kurulmuş saatlerin zembereğine yağmur düştü, ıslandı anılar
Yasaklı günlerin prangaları eskidi gülüm yokluğunda, neredesin yar
Hicran yüklü gemilerimiz fırtınaya tutuldu, alabora oldu bak aşklar
Bir masal artığı oldu aşkı sensiz yaşamak, tükeniyor yârim umutlar

Suskun günlerin özlem kokulu yastıklarına düşünce yalnızlığın gölgesi, biz ağrılı parçalara verirdik tüm dikkatimizi. İçli dalgalar çarpardı içimizin tortulu kayalarına, umarsız bilmecelerde kaybolarak uzaklara gideriz ve çekip giden günlerin arkasından sessiz ağrılarla el sallarız. Yorgun geceler kalır karanlık içimizi yakarken ve dudaklarımızdaki özlem isimsiz bir şarkının adıdır, sular kayar gövdemizden ve işte o an bir ateş avuçlarımızdaki kabullenişin tortulu anahtarıdır.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Sargılarla avutulduğumuz sevda yataklarında aşk iksiri süreriz dudaklarımıza
Yorgun gövdemize yosunlar sarılır ansız, dökülürüz ah bir şiirce er şafaklarda
Her bekleyiş kendini tüketen mum gibidir ah, yanarak tükeniriz kirli çanaklarda
Seni sevmek nefeslemektir hayatı, isimsiz bir şiir gibi bekliyorsun sen dudağımda

Unutulan yaşanmışlıkların yorgun koylarında anıların küpeştesine yorgun iner şafak, göğsümüzdeki mor gecenin nefesine sokularak. Avuçlarımızdaki kelimeleri serperiz hayat ovalarına, kanayan yüreklerimizi kendi düşlerine bırakarak. Her gidişin ve bir zaman sonra ruhumuza dönüşün ardından sallanan veda mendilleriyle gözlerimizi silerken bir bekleyişin resmi çizilir ufuklara. Yürekteki argın beklentiler kendisini süzerken, şiirler sokulur umutla yürekten inerek satırlara.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Gövdemi saran aşk alevi sönmeden gel, kurtar bedenimi sancılardan
Karalar bağlamasın yüreğin, gün olur çekilir aşk özlemli sularımdan
Kendi dalımın tozuyum ben, düşleri geçiririm hep satır aralarından
Uçarı bir kayboluş ninnisi olur mevsimler, hüsran çıktıkça ağlardan

Yüreğimizdeki sevgi ilmeklerinin o ahenkli buluşmasından bir ömür raksı yayılır seni düşündükçe yüreğime. Duyar, hisseder ve mutlu kılarım kendimi gönlümden süzülen şiirlerin ruhani sözcükleriyle. Biliriz ki hep o olmazların kıyılarında yürürüz, dalgalar göğsümüze çarpar, anlar yüreğimizde gün olur kahkaha atar, gün olur karalar bağlar ve her aşk sızılı bir şarkı olur, gönlümüzdeki bilinmezlikleri çok uzaklara götürürken seller.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Gel/gitlerin omzundan kayıyorum
Terli yüreğimde silik bir fotoğraf
Yıkılır sığındığım metruk evler
Döner başımda kıyametin bulutları
Alnımdaki kaderlerin şifreleri çözülür
Ölüm meyi doldurur bir kadın kadehime

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Tükenmiş bir yaşam boğuluyor avuçlarımda
Gönlümün boşluğunda dansa kalkmış harfler
Solgun alfabelerin duvarlarına savurup adını
Yüreğimi kaynayan kazanlara atmak istiyorum.

Sesimin boşluğunda hüzzam düşlerin kırıntıları

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Bugün ruhum kanlı bir kelepçe bileklerimde
Yanaklarımın alevine tünemiş bir çift serçe
Sevginin alaz türküleri yanıyor kuru dilimde
Kırılgan gemilerim yüzüyor denizlerimde
Türkü söylüyor dilim, ruhum dar hacmine.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Yorgun adımlarımın tozunu biriktiriyor aşk
Gözlerimin kayığında üzgün haykırışlar
Anla ki sevda bakışlı yar!
Seni iç yalnızlığımdan daha çok seviyorum
Puslu bir denize düşüyor gövdemin raksı
Sen içimde gülmüyorsan

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Tut ki, aklının labirentlerine hiç dalmadım. Yüreğini okşayıp gökteki saklanan ayını ellerimle sana göstermedim.
Tut ki, korkularını, sevgilerini ve göz yaşlarını hiç anlamadım. Bir masal atına binerek ülkene asla uğramadım.
Tut ki ‘Mağrur Kelebek’, yüreğine asla sapmadım ve senin için kahrolmadım, üzülmedim. Bir dilek tutarak sevgiyi aramadım, aşka yakalanmadım.
Tut ki sevda bakışlım, ben seni gökteki yıldızlardan kıskanarak, bir savaş meydanında hiç savaşmadan kaybettim.

Seni tanımadan önce, ne gökteki yıldızların rengini, ne aynı gökteki ay’ın ışığını bilmiyordum. Gözlerindeki yıldızlara, yüreğindeki ay’a tutulmadan önce kendi kabuğunu kıramamış, kendi incisini hep aramış yaşlı bir balıkçı gibi, sarı denizlerde aşka kürek çekiyordum.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Eskimiş suretinde günün
Saçımın zayıf halkasında rüzgâr
Ömrümün yokluk mevsiminde pişmanlıklar
Gönlümün mağrur tıpırtısında
Yağmur gövdemin tuzunu yıkıyor

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Ben, uzak bir aşkın eşkıyasıyım, yüreğimde puşt zemheri, günlüğümde anılar
Okşadıkça bir kadının sevdalı gönlünü, yorgun gövdemden içeri özlem dolar
Yangınlarla harlanan bir muştudur aşk, geri getirmez günleri yitirilmiş anlar
Hayat hüzünlü avuçlarımızdaki sığınaktır, günü gelince aşk gemileri de yakar

Hangi ucundan tutarsak aşk kokar ellerimiz ve hangi pencereden bakarsak Eylül bakar mevsimlerimiz İç çekişlerimiz, vakitsiz yitirdiklerimiz, yolunu beklediklerimiz, yaşanmamış sevinçlerimiz ve asla gelmeyenlerimiz Hangi umut yakarısına düş olmaz ki düşünüşlerimiz ve hangi paslı bıçaklarla doğranmaz ki vakti gelince sevdalı yüreklerimiz!

Devamını Oku