kaygısız bir yara gibisin yüreğimde
çatlak gözbebeklerimde suskunluk
üşümüş parmaklarımda nankörlük
kirli bir düş artığı gibisin içimde
umarsızlığımsın, dokunma tenime
Düşlerin dikişlerine umut sürüyor bir kız
Ayaklanmış gecelerin celsesinde ayrılık
Bin yıldır kapalı gözleri şafağa
Siyah gözlerinde çiçek polenleri
Kaldırımlar tutkuya bölünmüş
Issız düşünüşlerin sahnesinde
Ruhum saklanıyor aşkın güvertesinde
Eksilmiş vakitlerin hicaz siperindeyim
Bir zaman çekirdeği namlu tetiğinde
Doyumsuz yaşamın son demindeyim
Keskin sirke biriktiriyorum yüreğimde
Haylaz kırlangıç mevsimlerinde aşkın polenleriyle uçup gelsem ben yurduna
Özlemler sarsak sabırla biz, ölümüne yaşasak yasak gecelerin terli coşkusunu
Söz unutsa özünü, gül arasa tohumunu ve toprak belese bağrına sonsuzluğunu
Gözyaşlarımızın devasa denizlerinde yıkansa aşk, inkâr etmese sevda yontusunu
Bildik bir yaşam artığıdır bazen umut, tanıdık gülüşlerin raksıyla göğsümüzde korkusuzca sabahlar. Hicaz mutlulukların kelime sabırsızlığıyla örer bir tırtıl ağlarını, bir düğün kıyafeti gibi ipekten sözlerle yan gelip ölümü düşler. Madımak türküler ülküsüdür hayat, o bekleyiş duraklarında kısmetsiz döngülerle birbirini sobeler.
Yorgun bir asadır ellerimdeki, yüreğim tutunsun diye seçmişim asırlar önce
Tenimin alaz yangınlarından kava döndü, ses çıkarmaz, dayar beni gönlünce
Dargın bir ışık demeti gibidir ufuk, gülümser sevgiyle gözlerimin penceresinde
Sevdalı ruhumun, çocuk yüreğimin kalıplarını saklar bir kadın insan yüreğinde
Bir köpek uluması şafakta
Kınını arıyor bir bıçak
Peşinde öfkeli gölgeler
Kan tutmuş namluyu
Vakitsiz bir sala semada
Hangi ihanetin hıçkırığıdır dildeki!
Eskimiş bir ninni ruhumun tahta beşiğinde
Gönlümde ölmüş bir engereğin hazin çığlığı
Uzak kavimler geçiyor ikrardaki çöllerimden
Yaşlı bedenlerin soylu ellerinde asırlık tütsüler
İntizar var göğsümün hicranlı kelepçesinde
Sevdanın üzengisine tutunuyor aşkla kadınlar
Nicedir gönlümün hüzün ovalarında yağmurları bekliyorum
Fırtına öncesi bir suskunluk var avuçlarımın atar damarında
Ve sen kendi savaşımla benliğimi baş başa bırakan bir aşksın
İçten bir gülüşün tablosu sallanıyor aşkın yoksul duvarlarında.
Ruhumun yatay aynalarında sevdanın romanını okuyor bir kadın
Çarşaf yırtığı gözlerinde aramak seni
Kuşkucu çocuklar gibi düşlerine gizlenip
Yüzünün yakınında ürkek bir düşünüşçe
Seni aramak yanık zaman türkülerinde
Sığınmak kuşluk gözlerine, ürkekçe
Tünemek asil yüreğinin gizlilerine
Kangren gönlümdeki efsundur kokun, uzak limanlarda beni beklerken aşk
Gölgesiz düşünüşlerimin yağmursuz ormanıdır yaşamak, kanatır yokluğun
Kısacık anların yelesinde yüreğim üşüyor, biçare sığınağım olur yar öpüşün
Hüzünlü çehreyim sana, seni düşündükçe vedalar yüreğimi uzaklara götürür
Adına hasret denilen tutkuların penceresinde aşk yolumu gözleyen bir kaçak, özlem dumanlı gözlerinde hırpalanmış bir yıldız alacası, yorgun yüreğimde bekleyişlerin delirmiş sancısı. Umut yanık ovalar gibi yağmurları bekler, seven göğsümden fırlarken sonsuzluğa kavuşmanın yalın duası. Gecemin yakasında kokun var gülüm, sabret çıkacak elbet bu kahırlı günlerin de yasası.




-
Ufkun Yaren
-
Ahmet Durgut
Tüm YorumlarBütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.