Selahattin Yetgin Şiirleri - Şair Selaha ...

Selahattin Yetgin

Seni severek ben oldum, kendimi buldum ben
Seninle sevdam dolandı yeryüzünün tümünü
Seni sevmelerimin bedeli ne olacaksa olsun
Ben seninle sevdim yaşamın en tatsız halini.

Kimi zaman rüzgâra kapılır üç günlük yaşam biçilen kelebekler. Damıtılmış bir sevginin olmazı bilmeyen kilometrelerinde, sevdaya hazırlanan sahnede inançsız sevgileri oynamak, aynı sahnede başka kimlikle bulunmak ve her an kırılmaya hazır bir sırça köşkte mutluluğu aramak kolay değil anlayacağın.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin





Her sabaha dünden kalan asi bir sarhoşluğun mahmurluğuyla uyanırım sana
Yüreğinin perdelerini açarak sevdanın en renkli entarilerini giydirirsin bana

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Hüzünlerin sarı odalarında umarsız masalların kitaplarını okuyorum
Serüvenler sürdüm dudaklarıma, aşkın yeşil ovalarından geçiyorum
Yangınlar büyüyor ruhumda, sarhoş nidalarla kendimi avutuyorum
Sevinçlerin denizlerine ay düşmüş, ben yakamozlarla sevişiyorum

Hercai düşünüşlerin kutup yıldızına uzattıkça bizler avuçlarımızı kayıp bir dest/anın iç sesi vurur kıyılarımıza, derin bir ırmak alabora olmuş aşkları s/aklarken koynunda. Oysa ardından baktığımız, hıçkırıklara boğulduğumuz sevda sızılarının yangınları yamandır, bütün düşlerin yanakları al al olunca içimizdeki o al/az şarkılar kanayan bir düş yumağıdır. Tutuşur gönlümüz, göğsümüzdeki enginlere sıçrar yaşayamadıklarımız ve dudaklarımızdaki titreyişler kaybolan anların sarhoş nidaları gibidir.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Deli savaklara sarılıyor bedenim her gece, ölümcül bir sevda sızısı var göğsümde
Çıkrığımın kanadı kırıktır aşktan, vurgun kelimeler biriktiriyorum şu ozan gönlümde
Sürtünür ruhumun azgın sarmaşıkları, bir çığlık gibi dolanırlar kifayetsiz ömrüme
Okşar usumu anılar, sarar gecemi yangınlar, müptela bir sevda götürürken ölüme

Yakınmasız bir ömrün duraksız sığınaklarında güneş yakar yüreğimizin ilmeklerini, an sevimiz olur. İçsel nidaların kayıp krallıklarından soylu resim çıkarır simyacılar, sonsuzluk ruhumuzda zamansız yanan meşale olur. Her dokunuşun miadı inadına eskidir, kapımızdaki rüzgâr bir gün yüreğimizi teğet geçerek ellerimizi üşüten yel olur.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Derelerce akıp ülkeme basıyorsun köprülerimi şiir gözlerinle
Kimi karlar taşıyorsun ömrümün yanmış, yakılmış çöllerine
Sevincim, ihtiraslarım ve tutkularım firari bir bakıştı farz et
Seni sevmenin ibadetini viran olan gönlüme ruhunla nakşet

Masalsı tutkularımızın sözümüzü boğan ırmak akışlarında aşkları çocukların oyun alanlarında arardık kimsesiz. Dilsizliğin alnından öptükçe biz, sabrımız çatlar, ayrılıkların içli şarkılarını dinlerdik. Büyük çığlıkların öksüz suretlerinde şiirler dizerdik noktasız, virgülsüz ve başlıksız. Yaralarımız bedenimizi sarınca, bu aşka çile heybelerini yükler, sevgi kervanımızı uğurlardık. Yelde yaprak olurduk geceler boyu savruk, sele kapılmış bir çiçek bulur, avunurduk. Tenimiz kuduz nöbetleri çekerken ölümsüzlüğü mecnun gibi çöllerde solurduk.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Yüreğinin sığ menzillerinden hicranlı bir sevdaya yürüyorum
Göğsümdeki arsız bir zamanla, düşlerimi salıyorum suretlerine
Sevda güle vuslat sızısıyla yürürken ruhumun izini sürüyorum
Eksik yaşadığım ne varsa yaşamak istiyorum kutsal yüreğinde


Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Ne tanımlı bir ilah/isin sen, kadrinin dalgalarıyla alıp beni kendine çeken, yüreğimin masal atlarını cennetine dizginleyen, çiçekli bahçelerde lalelerine, leylaklarına, menekşelerine âşık eden. O büyülü gönlünde senin şifan ile dolsam, bir turnanın kanadında ülkeler geçsem ve rahmetinin şerbetlerini kullarına içirsem.

Seninle anların şahididir kâinat, en büyük günahların cenderesinde çeker tülleri, kapatır ışıkları, an yumuşacık bir yatak olur, huzur odada ruhunu bulur ve sana duyulan aşk yangınlarla büyüyen bir sevda gibi sevincin kandili olur. Sen uhrevi duyguların, kendini her gün bir boşluğa bırakanların, korkularının suretlerini sisli bir yaşanmışlıkta arayanların coğrafyası olur, nesli tükenmiş turnalar uçar gölgene sığınır ve ahir bir yürek kapsülünde sönmüş tüm yıldızlar ellerindeki rahmetle yönünü bulur.

Hakikat Nur/ışığınla dolanmaktır evreni. Sana sevdalanmak ışığa ritmi, çiçeğe poleni, yaprağa gizemi, kâinata seviyi, topraktaki köke çiyi, kuşlara sevinci, gönüllere sevgiyi, tabiata sırrı vermendir. Sana sevdalanmak gönlümüzün aşinan toprağında her bahar yenilenmek, gövdemizin sırlarıyla varlığına şükretmektir. Bir yudum suya dudak vermek, bir lokma ekmeğe şükretmek ve bir anlık nefese avuç açmaktır. Sen karanlıktaki yol ışığımız, gönlümüzün tanımsız ummanı, içimizin hiç eksilmeyen amberisin.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Bir menekşenin esintisi sevdalı gönlümün harap kıraçlarında
Bir kadının gözleri dolaşıyor yârin uğramadığı mezralarımda
Gök rengini unutmuş, denizler kendi tuzunu yutmuş nicedir
Ve aşk müptela bir yalnızlık gibi yorgun ruhumu talan etmiş

Bildik bir gülüşün o hiç okşanmamış sözlerine aşina bir duruşmadan çıkarak yolcu etmiştim seni gerçeğine, gözlerindeki yalın yaşları elinin tersi, gönlünün demi ile silerken. Ruhunun duvarlarından dökülen o asırlık sıvaları anlatılarının arasına yeniden katarak sevginin harcını karmıştım ben, sen o bildik finalin kapı aralığından yüreğime bakarken. Utangaç bir rakstı gülüşlerin ve yağmalanmış bir güzellikti düşünüşlerin. Kelimeler sızacak bir aralık ararken, ben yılların eskitemediği ellerine uzanmanın planlarını yapıyordum, dudaklarımı o derin çizgilere hapsetmeyi dilerken.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Ruhumun gökyüzüne sabrın döşeğini sererim usuma sarılınca
Uğranmamış kervansaraylarım göçer, yollarını eşkıyalar basınca
Üzgün dudaklarımda bir türküsün, yıldızlara sır veririm uluorta
Bakışları yasemin kokar bir kadının, aşkı ve sevdayı konuşunca.

Ağlama sabırsız gökyüzüm, yağmurlar baladında ıslanırsan üşürsün

Devamını Oku