Selahattin Yetgin Şiirleri - Şair Selaha ...

Selahattin Yetgin

O ılıman iklimli vakitlerin penceresinde hercai unutulmuşluklar zemherisini içer aşk, ufku tırnaklarıyla okşarken…
O sığ denizlerin kayıp medeniyetlerinde bir sebep ararız bu kahredici yolculuğa ve yalnızlığımıza, vakit düşünüş olur…
O kekre mevsimlerin yanaklarından içsel sevilerimiz akar, yosunlarla çevrili bu sevda denizinde sancımız sabrımız olur...
O raflarda gününü bekleyen gönül davalarımızın kararsız dudağından dökülen asil sözdür aşk, sevdikçe kahrımız olur…

Çoğul bekleyişler sürmüş ellerine bir kız. Ufuk çizgilerini birbirine ekleyerek, mağrur bekleyişlerin mor iksirlerini bir dikişte içerek ve umudun o hazin resmini aşkın kalemiyle çizerek. En koyu karanlıkları, en enlemsiz çarpıları ve ezberi bozulmuş pişmanlıkları birbirine çarptığın zaman şafakları çağıran o soylu sorguyu istemektir aşk, yanı başımda. Işıltılarla biçimlenen bir güneşin, ışıklarla harmanlanan bir gülüşün içinden süzülerek bana geliyordun, ben dudağımdaki sevgi sözcükleriyle yokluğuna içerken.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Yorgun bir ırmak gibi yüzüyorum kendi içimde
Amonyak ve sidik kokulu sularda bitkin kulaçlar
Anıları asıyor insanlar güneşin yanık rahmine
Kör bir adam nara atıyor bomboş sokaklarda
Korkunun kitaplığında şövalye ruhlu insanlar!

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Hoyrat günlerin terkisinde mevsimler geçti, eskidi günlüğümüzde düşler
Çözülmedi düğmeleri aşkın, yorgun bir şafakta eskidi resimlerde sevgiler
Senli bekleyişlerin sahilindeyim, dudağımda hüzzam ezgili mor türküler
Asi bir rüzgâr ıslığıydın sen, dökülsün sevda testisinden sunduğun meyler
Yüreğimin delirmiş dalgalarına uzanınca ellerin, gövdemin yangınlarla şahlanan katmanına sarıl ve gönlümün hicaz ovalarında aşkın kelepçelerini açınca bak gözlerime. Firari yaşanmamışlıkların urbalarını sıyırayım teninden, ruhunun gelgitli düğmelerini çözeyim dilimle ve er şafaklarda yine sana, hep sana uyanmak için ömrünün çığlıklarıyla restleşeyim,
Yüreğimin kasırga mevsimlerinden gelip geçen asi bir rüzgâr ıslığıydın sen, umarsız hallerimin penceresinden beni gözleyen. O fırtınalar kalburüstü bir zaman meyhanesinde bir kadeh şarapla değiş tokuş edildi, eşkıya yanımızı birbirimizden habersiz günlere yükledik ve o günlerin üzerinden aylar yıllar geçti. O yorgun sarmalda, o düş vanalarını sonuna kadar açmada ve o telaşlı sarılışların sahillerinde uzandık bir iniltinin bağrına. Soluksuz bir delirmişliğin kıyımlarında çırılçıplak kaldık ve er sabahlara ter içinde uyandık.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Şerha yüreğinin çöllerinde bekle beni, yenibaharlara yürümektir seni sevmek
Karşılığını bulan bir duadır yüreğinde olmak, asil bir yolculuktur sana gelmek
Gövdemdeki coşkuların adresidir varlığın, mutluluk dilinden döküleni dinlemek
Seninle yaşamak sayıklamalı bir düş, seni sevmek bir ömrün içinde gülümsemek

Gözlerinin yağmur ormanlarında kıyım bir yalnızlık fermanı yazar falcılar, iç yalnızlığımı es geçerek, gölgemi çiğneyerek ve ömrümü didikleyerek bir hicran kasabasında aşkın kazanlarına atarlar beni. Ömrümün en fırtınalı mevsimini yaşasam da seninle, gönlümün en rüzgârlı tepesinde sokulsam da göğsüne o yalnızlık kefenini giymem, bil bunu böyle. Ben şerha yüreğinin çöllerinde seni aramaktayım gülüm, ruhumun karabasan haramilerini al götür yine unutulmuşluğun çöllerine.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Benim de yüreğimden geçti harelenmiş bir sonbahar
Bizim de sevdamıza ağlardı kuşlar, sallanırdı dağlar
Haber geldi yalnızlığımdan, dostlar duruşmam var
Kırılsın kalemler, açılsın zindanlar, aşkı asacaklar

Hüznün en keskin dönemecinden dönerek, titreyen sesinden tüm mavilerini geride bırakarak, ulaşamadığım düşlerimi görünsün diye sana sundum. Kim bilir, belki tecrittim bir ezginin natürelliğinde. Sevişmek için fotoğraflar seçtim albümlerden. Ne yasağım, ne korkum, ne de koynuna girmeye korktuğum geceydi sorgum.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Uzun kışlar gibiydi seni özlemek
Yalnızlık alevle sevişirken ocakta
Sesin rüzgârın ıslığına darılmaktı
Çok üşümekti kokunu özlemek
Yorulmuş sözlerimi susturmaktı
Geçmeyen yudumdun boğazımdaki

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Yenilgilerin tüm tomurcuklarında dünün göz yaşlarında gizlenir yüzün
Her mevsim dilindeki türkülerle sessizliğinin tohumlarını ek hayata
Ağladıkça kan yağar göklerden, kimi yürekten dökülür, kimi aşktan
Unutuluşu geri vermez anılar, hiçbir zaman da aynadan izlenmez hüzün


Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Devrik bir düşünüşün yenilenmiş mevsimleri çaldı kapımı, aylardan bahar
Silik dünler döşedim yürek raylarıma, döküldü aşkın dallarından yapraklar
Bir ömrün saklanma odalarındayım, üşümüşlüğümü göstermiyor ki aynalar
Kurtarma bedenimi aşkın yangınlarından, söndürmez özlemli ruhumu sular


Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Yanılgılar çizerek yaşıyorum ben beyaz kâğıtlara
Öksüz düşler maşrapasından haz içmekmiş hayat
Kızgın güneşleri okşamakmış hayali düşünüşlerle
Kaybolan vuslatların mevsimlerine sokularak
Anlam aramakmış aşk toprakla sevişen lahitlerde

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Bıçak kesiğinden damlayan düşlerin ayazında gece
Günlerden elem, bozuldu ezberin dargın iklimleri
Meydanda tiksindirici bir bulut, sonrasında tazyik
Ateşi söndürmeyen su yüreği nasıl söndürsün!
Lokman hekim lal dillere hangi merhemi sürsün!

Devamını Oku