Bedenen aramızdan ayrılalı
Yetmiş dört yıl geçti.
Elli yedi yıllık ömre
Neleri sığdırmadın ki…
Haritada geniş alan kaplarsın
Çoğu zaman aslan, bazen kaplansın
Zulüm ve katliam bile yaparsın
Uygarsın, çağdaşsın, büyük Avrupa!
Birliğinle hayli güçlü olmuşsun
Yalakalık başı çekmiş gidiyor;
Herkes m/adamını iyi biliyor.
Kimisi bozacı ya da şıracı,
Kimisi davulcu ya da zurnacı;
Ayarında tanık bulmak güç değil!
‘Bencilsin! ’ dediler;
‘Değilim.’ dedim.
‘Kıskançsın! ’ dediler;
‘Değilim.’ dedim.
Adı, Simerini; Rum gazetesi
Türkü tahrik eden has nefretini
Bir başlık atarak kusmuş kinini;
Aynıyla insandır üslubu beyan!
Havlarmışız ama ısırmazmışız!
Saygıda, sevgide sonsuzluk olmaz;
Büyüklük, çokluk ve derinlik vardır.
Aşırılık O’nun gücüne gider;
Sonsuzluk Allah’ın varlığındadır.
Saygı da, sevgi de ebedî olmaz;
Haşlanmış patatesi koymuşlar kucağına,
Bakmışlar çingenenin neler yapacağına…
Öfkelenip fırlatmış hepsini uzaklara,
Ne de olsa ‘çingene! ’, düşer mi tuzaklara…
Aslını inkâr eden haramzadedir elbet!
Aşka vakit mi var, beklesin biraz;
Başka derdin mi yok, nedir bunca naz…
Bırak lâfı sözü, geç kardeşim, geç;
Karnın tok, sırtın pek, bak, vakit çok geç!
Şiir, masal derken, gelir hikâye;
Doğuran, doyuran, bakıp büyüten,
İlgiyi, sevgiyi esirgemeyen,
Konuşmayı bile içten öğreten
Anneyi her zaman sayıp anmalı…
Şefkat halısını yerlere seren,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!