O yaban ellerde o ilk telefonda sesini duyduğumda
Kanımın buharlaştığını hissettim damar damar…
Anladım bir sevdanın türbülans’ına düştüğümü
Çok istedim sana kavuşmayı çok istedim
Ders çalışırken gizlice gelip gözlerini kapatmayı
Yıkılır ya bazen, gönül sarayı!
Yâr bana seçtirdin akla karayı
Senden arta kalan kanlı yarayı
Bir seher vaktinde sar benim için.
Hicran yarası bu, kan damlar kana
Adını anınca, bir güz akşamı
Bu dünya bir başka döndü sevdiğim
Hüzünle silerken buğulu camı
Gözlerimde güneş söndü sevdiğim.
Sen yüreğimde ilk sevda hücremdin
Adın kaldı yârim, yürek celladı
Bu sevda yolunda var değilmisin?
Bir boşlukta çınlar, gönül feryadı
Kalbimde saklanan sır değilmisin?
Adın ki titriyor kısık sesimde
Ak nehirler düştü dile sevdiğim
Ilık iklimlerde her bir mevsimde
Dudağın dokunmuş güle sevdiğim.
İçimde çağlayan hırçın bir selsin
Bir endam var bizde sanki galibiz
Her şeyden evlayız birde Âli biz
Bu kafayla hem cennete talibiz
Kendimiz söylerde güler ağlarız.
Bir cemre düştü, akıl dağıma
kopardın çiğdemi attın vefasız!
ak kelebekler kondu umutlarıma
Birer birer kanadını yaktın vefasız!
Bir sana ayırdım gönül tahtımı
Gözlerimde güneş söndü sevdiğim
Bir hazin rüzgâr ki sardı bahtımı
Efkârımda esip döndü sevdiğim.
Özlemimden kalan eski bir yazdı
Ahde vefa, olamaz ki muamma
Yar sözünden asla dönmez sevdiğim
Karşılıklı bir çay içmedik amma
Aşk ateşi asla sönmez sevdiğim.
Aşk bayrağı sevda ile kırmızı
Nice yıllar geçti koca ömürden
Maziye esefle bakar ağlarım
Feleğin bir pençesi var demirden
Islak mendilimi yıkar ağlarım.
Hüzün buldum boynu bükük gülümde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!