Belki sevda bir yenilginin adıdır
Eve ağlayarak dönen çocuklar gibi
Bir sevgi görse çığlıklar atan
bile bile bir yağmura tutulan
Gönül dağlarımda nazlı yâr gezer
Kamil’i erkânım; edep, ar gezer
Yüreğimde ince sızı var gezer
Saklıma bir yara düştü belli ki…
Ruhum gökyüzüne serilir gibi
Ben buralarda ne ararım?
ne kar tutar beni, ne güneş yaralar
mavi nehirler içime akar
konuşur tabiat konuşur en suskun çiçek
susmaz yaralı ırmaklar.
İçimde cevahir bir sır saklarım
Yağmur yüklü bulutlarla doluyum
Bir dağ başında açınca bir çiçek
Ben sevdalar yüklü Anadolu'yum
Aşka sürgünüm hiç bitmeyecek.
Şu nazlı bozkır, heybetli dağlar
Ben aşkın adını bahar koymuştum
Turnalar havalandı gönül yamacımdan
martılar yeniden söyledi senin şarkını
ama çıkmazlara düşüyordu gözlerin
başkentin ufkunda üşüyordu gözlerin.
dudağında hangi hasretin türküsü var
Ayrılık, mevsimde zemheri yarim
Üşütüyor sensiz yağan kar beni
Gülüşüm asumanda kaldı yarım
Söyletiyor dilimdeki zar beni.!
Ömür gemisine sabır yükledim
Benim bir sen'im vardı
adını ansam sümbül kokardı
ay saklanırdı geceye
avuçlarıma düşerdi yıldızlar
bir gül yüreğinden kanardı
Benim bir Sen'im vardı
Benim dağlarım da boran kar var
Beyaza bürünmüş edep var, ar var
Başında bir hazin rüzgar
Enginin de ahu zar var
Benim dağlarımın...
Edepten hayadan sis perdesini
Üstüne indirir benim dağlarım
Ferhat'ın, Şirin'in feryat sesini
İçinde sindirir benim dağlarım.
Beni şair yapan,
Bir Isparta gülüydü
Bir göl kenarının sümbülüydü.
Gurbet elde ona meftun olmuştum
Kayıp ruhumu onda bulmuştum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!