Burda deniz martılarla düşmüş aşka
Adını maviye boyuyorum İstanbul'un
Boğazda dalgaların raksı bir başka
Yüzüne baktıkça doyuyorum İstanbul'un.
Süleymaniye'ye baktım galata'dan
İster istemez çekti beni içine, yar!
Havasına suyuna karıştım İstanbul'un
Her temaşasın da hayat var can var
Trafiğine bile alıştım İstanbul'un.
İzzet Allah'tan, Şeref Allah'tan
Ne bekleyeyim elden takdiri
Bir dua doğar, çekilen ah'tan
Yeter ki yürekler olsun diri
Arınır insan belki günahtan
Hicretin önderi gönlümün piri...
Geceler karanlık, içimde tasa
Bekledim ki düşsün ay kaderime
Karşımda sen olsan bir beyaz masa
Gelsin İki bardak çay kaderime
Uzaktan ruhuma dokunan eldin
Kapım çalınsa bir baksam sen gelmişsin
gözlerinde bir gurbetin buğusu
Mavi göllerin beyaz kuğusu
Kevser'den bir damla dudağında
Başında al yazman, Medine nakışın'da...
Baygın rayihandan içime düştü dem
Hep böyle hoş kokar'mısın karanfil?
Gözlerin buğulu, gamzende sitem
Beni böyle yakar'mısın karanfil?
Yanağında kan gülleri kırmızı
Dağlarıma çiğ düştü, dallarıma kar
Yüreğimden yüreğine bin selam var
Gel de içimden topla gülüşlerini
Baharın bir adı sendin nazlı yâr.
Bu sevdanın öz ruhunda Hakk var
Hasretin kıvrım kıvrım içimde
yanar dumansız sevdiğim
beni mor umut dağlarında
bıraktın gümansız sevdiğim.
Öyle bir fırtına ki Hak'tan
Karanlığa doğru saplanır yollar
Arif odur ki bir ihsan kollar!
Aklını imanla dolduran kullar
Hakkın rızasına koşar da gider
Hakikat içinde bir vara doğru
Hüzüne belenmiş nemli gözümden
Son bir damla daha düştü sevdiğim
Eriyor içimde demirden dağlar
Feryadım bir ah'a düştü sevdiğim.
Sevdadır sermayem gönül varıma



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!