Her çiçeğin bir hası var
Her Mecnunun Leylası var
Herkesin bir Mevlası var
Yoluna kurban olduğum.
Her yüreğin bir sahası var
her sabah kuşların konduğu çiçekli daldın
güneş dokunurdu gözlerine bir tepeden
tebessümünü çalmış olmalı güneş
ay izin istemiş olmalı geceden
belki dudağının şarkısıdır akan ırmaklar
bazen bir gül düşer gülüşünden bir mavi bir kırmızı
Ay yüzlüm
dolunay düşmüş yüzüne
güneş belenmiş gülüşlerine
yıldızları saklamışsın gözlerine
hayat seninle geliyor üstüme...
Bir yaralı serçenin çığlığıyla başlardı şiirlerim
bir kıyısında uçsuz bucaksız denizin
akşamları denizler siyah cehenneme dönerdi
herkes ışıkları söndürmüş fener görünmüyordu
bir eski şarkıydı dudakta yarım kalan
Bir yaralı serçenin günlüğüyle başlardı şiirlerim.
Hayat yollarında yorulur insan
Ki akıp akıp da durulur insan
Yüreğinden bir gün vurulur insan
Bir sevda sancısı batar da gider.
Hazan düştü yine, gönül bağıma
Gözlerimde zaman soldu sevdiğim
Saf hüzün doldurdum boş bardağıma
Kadehler boşaldı doldu sevdiğim.
İsterdim düşesin alın yazıma
Hüznün yanağından öptü kırmızı
Hasret yine çöle düştü sevdiğim
Yüreğimde kaldı bir eski sızı
Kara sevdam dile düştü sevdiğim.
Dualarım düşer, her latif güne
Hasretin ateşten miğfer, ay vurulmuş içimde
dağlara yaslı duman denizler üstü yas
köpürmüş hırçın sular içime doğru
yalın ayak ben miyim çöllerde koşan...
Erittim yüreğimi döktüm aklıma
Hasretin ki kilitlendi gönlüme
her ah'ım da dara düştüm sevdiğim
isterdim ki cemre düşsün ömrüme
sarp dağlarda kara düştüm sevdiğim.
Bir dua titrer dilimde, anımda
Hasretin bir yanda gurbet bir yanda
Ben tükendim azar azar sevdiğim
Ve Sen aklıma düştüğün bir anda
Yüreğimden bir kan sızar sevdiğim.
Sevda nasıl çile, nasıl bir emek?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!