Gülüşümde pembe, gözümde ki ak
İçimde çağlayan bir sessiz ırmak
Bir gün de ne olur, sen yollara bak!
Belki Rabbim kavuşturur sevdiğim.
Sevdanın içimde yaralı izi
Umuduma düşen gülleri yaktın
Yaptığını unutmadım sevdiğim
İçimde çağlayan hırçın ırmaktın
Eller ile bir tutmadım sevdiğim..
Mevsimler sustu da sızlanır güzün
İçimde kıvrılır, en asi hüzün
Görmedim yıllardır bir kere yüzün
Özlemin içime çöker sevdiğim.
İnan ki şu anda, aynı dakka da
İçime damlayan bir yağmur gibi
Beni bir ummana saldı sevdiğim.
Aşkının adıyla yanan ruhumu
Bir daha vermedi aldı sevdiğim.
Bir garip endişe, bir garip tutku
Sessizce ruhumu sardın Ankara
Görünce kesilir, insanın nutku
Edebim efkarım, ar'dın Ankara.
Haftamdın günümdün hercai ayım
Çeşme başındayım uzak Ankara
Sevdiğim içimde o eski yara
Bir kuru ekmeğim olsa ne çıkar
Bir sevdanın yâd’ı düştü aklıma
Gözlerimde duman tüttü sevdiğim
Bazı sesler dokunuyor saklıma
Uzaktan turnalar öttü sevdiğim.
Hatırımda öyle gurbet yazıydı
Bizim aşkımız ılık yaz gibi
dalından sarkarken, iç çekip
uzanamadığımız kiraz gibi
bir katre düştü belki duamıza
umudumuz var, biraz gibi...
İlk yağmurdan sonra bir kan deminde
Süzülüp kalbime düştü bu sevda
Ayrılık diyarı, ateş zeminde
Gönül ocağımda pişti bu sevda.
Kalbimin ritmiyle titrerdi dilim
Kelimeler dürülür içimde
şafaklara düşer gözlerim
şafaklar dan ince bir kan sızar
aşkımı anlatsam başkasına
sahibi kızar...
dağarcığımda var yine ahu zar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!