Kelimeler dürülür içimde
şafaklara düşer gözlerim
şafaklar dan ince bir kan sızar
aşkımı anlatsam başkasına
sahibi kızar...
dağarcığımda var yine ahu zar
insan ne arar
nazlı yar
tozpembe değil dünyam
biraz gri, mora çalar
kavrulmuş içimde bahar
dağların üstü hala kar
İnsan oğlu neyi ile bilinir?
Benliğine karşı er olan gelsin
Gözyaşıyla kalbin kiri silinir
Yüreğinde erdem, ar olan gelsin.
Hak için ömrünü yollara seren
İnsanları tanıdıkça
yağmura değdi göz yaşım
farklı baktım güneşe insanları tanıdıkça...
meyvenin tadı başkaydı, suyun tadı başka
insanları tanıdıkça...
Bir çınar ağacına yasladım sırtımı
İçime damlayan bir yağmur gibi
Beni bir ummana saldı sevdiğim.
Aşkının adıyla yanan ruhumu
Bir daha vermedi aldı sevdiğim.
Umuduma düşen gülleri yaktın
Yaptığını unutmadım sevdiğim
İçimde çağlayan hırçın ırmaktın
Eller ile bir tutmadım sevdiğim..
Mevsimler sustu da sızlanır güzün
İçimde kıvrılır, en asi hüzün
Görmedim yıllardır bir kere yüzün
Özlemin içime çöker sevdiğim.
İnan ki şu anda, aynı dakka da
Çeşme başındayım uzak Ankara
Sevdiğim içimde o eski yara
Bir kuru ekmeğim olsa ne çıkar
Bir sevdanın yâd’ı düştü aklıma
Gözlerimde duman tüttü sevdiğim
Bazı sesler dokunuyor saklıma
Uzaktan turnalar öttü sevdiğim.
Hatırımda öyle gurbet yazıydı
Bizim aşkımız ılık yaz gibi
dalından sarkarken, iç çekip
uzanamadığımız kiraz gibi
bir katre düştü belki duamıza
umudumuz var, biraz gibi...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!