Ah ruhumda tüten ayaz!
Mevsimler ötesi nadide yaz
Bende bu sevda sende naz
Gülüşünde erir mevsimler sevdiğim.
Sevdam sığmadı kaleme satıra
Sevda ateşten muamma
Bir gün olur düş anlarsın
Gözlerinden damla damla
Süzülürken yaş anlarsın.
Habersizken şafak söker
Anlarsın etrafında döndüğünün gül olmadığını
Anlarsın suyun ıslaklığını
ateşin yaktığını
Hayallerinin aklından bin yıl uzaklığını
anlarsın
zamanla...
Sevda denilen girift bilmecede
Dudağımda düğümlenen hecede
Faran dağlarında, ıssız gecede
Bil ki ey yâr yokluğunda üşürdüm.
İçimde bir hicran yarası kaldı
Ben sana güllerden sevgiler çalıp getirdim
ışığını getirdim yıldızların, gece dolunayın
Gülşeninde yokmuydu bana ayıracak payın?
Ne ılık nefesin nasip oldu ne bir bardak çayın.
Gözlerinde açardı zambaklar, uyurdu güller
Teselli bulsak'ta baharda yazda
Her yazın sonu bil ki çıkmazda
Ellerin değdiği bir mektup yazda
Kuşların kanadıyla sal benim için.!
Bir sanadır sana bu sevda çağrım
Arifler gönül bir Kâbe'dir derler!
Kimisi bilmeden yıkar da geçer
Hakkın hatırını sayan gönüller
Benlik kisvesinden çıkarda geçer.
Nefis tanımaz mahşeri, yarını
Issız bir köşede kalmışken ben
Ayak sesini alsam uzaktan
gölgesi düşse içime gülüşlerinin
Artık üşütmez yağan kar beni.
Şefkatinle içir çeşm'inde ki ırmaktan
Bir akasya gölgesinde saklanan sır
Gelmez vuslat bir daha, kimbilir kaç asır?
Ayrılık ki soğuk, acı, ateştende yaman
Dünya gözümde bir buğulu duman
ellerin elime değdiği zaman.
Ürkektir sevda kanadı kırık serçeler kadar
Sevda nedir derlerdi de bilmezdim
Gelip de kapımı çalana kadar
Bu hayat yolunda beyhude gezdim
Beni bir ummana salana kadar.
Ben kışı sanardım boranda karda



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!