Sarp dağların kar çiçeği!
Rastladığımız bir hüzün vaktiydi
Bahar gülüşlüm, ceylan yürüyüşlüm
Ben seni çiçekler açarken bilirim
Unutamam seni,
unutursam ölürüm.
Ben aşkım, sarp dağlara düşer savaşım!
Ferhat benim mecnun benim kerem benim.
Gözyaşımı tuz diye kattığım aşım
Anadolu kokar, yanım yörem benim.
Bir buruk sevdanın buğusuyla yastayım
Senin yüreğinde ıslak kalan türküler
benim yüreğime düşse bir akşam üstü.
Yüreğim yaslar başını yüreğinin yamaçlarına,
ruhunun gölgesine sığınır sevgili
bir ilkbahar sabahı.
Bilmeden düştüm bende bu çöle
Gözümde bir Leyla kal benim için
Kutsaldır bu yolda çekilen çile
Sende bu deryaya dal benim için.
Bahara hasretim, hasretim bil ki
Sevdim de bir vefasızı
Yüreğime düştü sızı
Gurbet elde elin kızı,
Gelmeyecek biliyorum.
Sevmeyecek biliyorum.
Bile, bile seviyorum
Yüce dağlar olmasın engel
Yeter ki sen gel!
Yüreğinde demlenen
Bir memleket kokusu alda gel
Türkü kokan ırmak ırmak
Uyur gözlerinde en asi mevsimler
yüreğinde başka baharın tadı
aklımın kıyılarında çağlar nehirler
bir başka seninle günün demlenen adı
yazdım mı bilmiyorum gözlerine şiirler...
Rindlerin ölümü
Sessiz olur derler.
Acıların kıyılarına vurdum
Yaralı yunus misali
Unutuldum yalnızlığın kollarında.
Asi mavilerin savaşıydı belki bu
Öyle küstün ki sonsuza kadar
Selâmı sabahı kestin vefasız
Hangi kasırgalar içinde yatar
Kış rüzgarı gibi estin vefasız.
Adını anınca coşar çağlar'dım
İçinde açan bir gül büyüt de
Kanınla sula soldurma sakın
Vefa yaşama gücüdür aşkın
Çöllere terkedip öldürme sakın.
Saffet çakır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!