Sessiz bir kar çiçeğiydin ıssız dağ başında
Yüreğim usul usul, demir aldı yerinden
Sen hâlâ gözlerimde bir gelinlik yaşında
Hangi ruh duydu seni benim kadar derinden.!
Biliyorum ne sen bana yâr, ne ben sana yâr!
Hani bir gün çıka gelsen
dağları delsen
çıka gelsen.
Yağmurlar üşüse gözlerimde
kapımda ayak sesin
Bir gün sende gidersin!
Geri dönmemek üzere.
Belki de gittiğin yer burdan güzeldir.
Orda ağlamıyordun belki de kuşlar
Çimen rengidir bu kızıl toprak
Semada özgürdür uçurtmalar
Kıraç dağlara sakın gül ekme!
Her olur olmaza boynunu bükme
Kıymet bilmeyenin derdini çekme
Bilinmez bir anda yaralar seni.
Gülüşünde açsa, bahar ile yaz
Nilüferler de ağlar bir senin için!
Akşamı tutmaz iç çekişlerim.
Ne zamana sözüm geçer ne saatler dinler beni
Gökkubbenin kızıllığıda ısıtmaz yüreğimi
Bakışlarımın düştüğü yerde ismin kanatlanır
Semaya doğru...
Yazacağım özde olsa bir satır
Gözündeki perdeleri sil oğlum!
Şeytanın dostluğu karın ağrıtır
Gerçek dostun tek Allah'tır bil oğlum.
Biliyorum bir cevahir var sende
Yağmur vururdu pencereme
senden habersiz
sen düşerdin aklıma ıslak ıslak
sonra kanayan gülleri toplardım
kaybolmasın diye sel yangınlarında...
Yıkık duvarlarda vefa arama
hasretinle kezzap döktün yarama
her sevdanın bir visali var ama
kanatmadan nolur sar yüreğimi.
Sevdan ki soldurur, özlemin yakar
Şehla gözlerinle kavur beni
Zamanı durdur yüreğimde
saçlarını dola boynuma
Kirpiklerinden as beni!
Gökkuşağına sarıp sarmala ikimizi
Semadan hayallerimi indir, busele birer birer...
Leyla diyarından sen miydin gelen?
Ah nisan gülüşlüm, ah gönül çelen!
Düşler ülkesinden hülyama düşen
Gözlerinde yaşlar mı var gül pembe?
Adını anınca kan damlar kana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!