Şehr-i vücud uyusa da gönüller uyanık
Kimbilir hangi gönül kırgın, hangisi yanık?
Ve bir hayat ki bir gri renge boyanık.
Hayat filmimde tek suçlu benim!
Çöllerde yalnızım, çöllerde sanık.
Sen hep gözlerimde mavi kal istedim
gülücüklerin pul pul dökülürken
sümbüllerin üstüne
baharın muştusu gelsin hazana inat.
Gökyüzünün rengi aşk mavisidir
doya doya bakarım ruhumun derinliklerinden
Seni unutmak mı?
Sen tüten dumanım, efil efil içimde
Sevdim seni bil ki her demde her biçimde...
Hücre hücre bu tenimde sen varsın
Baktığım yer, gülşenimde sen varsın.
Sessiz sedasız kanıma aktın
Ah..! Şimdi seninle;
Issız bir dağ başında
Bir soğan ekmekle iftar açmak vardı
Dardı bu sevdanın yolları dardı
Hasretin içimi sardı...
Neylersin dağların ardı kardı...
Memleket yüreklim!
Buram buram toprak kokar yüreğin
Bir kuş düşse dalından,
bir çocuk ağlasa üzülürsün.
Kar yağsa vatanıma uzaklarda üşürsün
Kader, yüreğini yüreğime
Özgür iradenin resitali gibiydi bakışların
kör kütük düşüncelerin pençesinde ben kıvranırken
sen hâla gamzelerinde dantel örüyordun baharın.
Bilmem ki damlar mı yüreğinden bir eski sızı
ve süzülür mü gökyüzüne kızıl zambakların
Seneler geçti de hala dargınsın
seni çözemedim, sen çöz istersen
önümden geçiyor ömür kervanı
son kez olsun söyle bir söz istersen.
Kalsın içimde gizemli kokun
Dolaşırsın damarımda kanımda
Sanki uyuyorsun bu sol yanımda
Tabipler gelse de en zor anımda
İçimde tüter'sin güller misâli.
Bahara belensin gönül dergâhın
İçimde vaveyla ve derbederim
ıslanır kirpiklerim bir senin için
Bir selâmın gelse biter kederim
Gel de bu halimi gör senin için...
Yazgımda gözyaşımı meğer silmek var
BEKLE İSTANBUL!
Mendilim elimde, bavulum hazır
Koyuldum yavaşça yola İstanbul
Yüreğinde bir yer aç, sevdaya nazır
Muhtaç etme beni güle İstanbul!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!