Bu dördüncü sınavım, mülakatım
İnşallah bunu da geçer giderim.
Geçmeye yetmezse gücüm takatim
Bir bardak soğuk su içer giderim.
Anamızdan doğmadık ya müfettiş,
Bu belki de girdiğim son mülakat,
Zira yaş elliyi geçip gidiyor.
Heyecan, endişe arttı üç beş kat
Tansiyon yukarı uçup gidiyor.
Ölüm bize yakın biz de ölüme
Ondan uzaklaşmak kaçmak ne mümkün.
Milyonlarca mevta “bak der halime”
Bu sesi duymadan geçmek ne mümkün .
Hayat bir bilmece ömür masalmış
Mustafamız aramıyor sormuyor
Bir suç mu işledim kusurum mu var?
Bu hale nedense aklım ermiyor
Bilmediğim başka bir durum mu var?
Verdiği sözde durmayan
Bizim Mustafa Mustafa
Bilirsin ki değil yalan
Sözüm Mustafa Mustafa
Gündüz teftiş işindedir
SOLMADI NARİN
O köyde kaybolan, ölen insanlık
Emin yere gitti ölmedi Narin.
O minik bir kuzu imiş kurbanlık,
Kasap yanındaymış bilmedi Narin.
İğne vuran, sargı saran
Eline nazar değmesin…
Şu hasta halimi soran
Diline nazar değmesin…
Saçlarıma yağan karı,
Türk’ü, Kürd’ü, Çerkez’iyle, Laz’ıyla
Türkiye’dir tek evimiz barkımız.
Davuluyla, zurnasıyla, sazıyla
Aynı değil mi Türkümüz, Şarkımız.
Köklerimiz, yaprağımız birdir ya
Paydos zili er geç çalar
İşimiz bir yere kadar.
Gülen gözlere yaş dolar,
Neşemiz bir yere kadar.
Boştur dönse de nevrimiz
Cem edip camiye cemi cümleyi,
Bir günün ismini cuma eylemiş.
Müminler dediği bu aileyi,
Hacda her yıl bir ictima eylemiş.
Hem şeytanı yaratmış, hem meleği,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!