Ömür denilen şey günler yumağı,
Harcanıp bitiyor görmüyor musun.
Ağzı yok zannetme kara toprağı
Herkesi yutuyor görmüyor musun.
İnsan takmış kafayı bir meskene
Dolaştırdı diyar diyar;
Yollar bana acımadı.
Sonunda etti ihtiyar,
Yıllar bana acımadı.
Sallamışsın uçurumdan aşağı,
Tutacak dalım yok elinden başka.
Yerim belli gezme bahçeyi, bağı
Kim düşer ki dağa deli'nden başka.
Sende kuru inat, bende bu ısrar
Her nasılsa işe sevda karıştı,
En çok dilim aşınmaya başladı.
Gönül ona bir küstü, bir barıştı
Halden hale taşınmaya başladı.
Bitecekti bu aşk, en son bitti de
Evlat kuş misali tüner dalına,
Etrafa neşeler saçmaya başlar.
Şu dünyanın değişmez kuralına,
Uyar da yuvadan uçmaya başlar.
Ayağına batmasın diye diken,
Yoktur sarmadığı tek köy, tek şehir
Öylesine uzun kolu bayramın.
Anlaşılsın diye İlahi emir
Müşterektir ana dili bayramın.
Bayram dindirmektir yaşlı gözleri,
Bağnazlıktan, bencillikten, kibirden
Gönülleri arıtmalı bayramlar.
Şefkatle uzanan el gibi birden
Gözyaşını kurutmalı bayramlar.
Küsler birbirine açmalı kucak,
Geçti artık, ev ev gezip dolaşmak
Zamane mesajla kutlar bayramı.
Çok kolay her yere, hemen ulaşmak,
Sanalda yaşatır şartlar (!) bayramı.
Bayramdır; sevinci üçe katlayan
Gecesiyle, gündüzüyle üç günün
Adı gibi, tadı da bayram olsun.
Kaybolmasın zevki, lezzeti dünün,
Sımsıcak dostluğa hep devam olsun.
Ramazanın bereketi, rahmeti,
Her yuvanın düşüncesi, dileği
Yaşayıp gördüm ki bebekmiş bebek.
Yoksa da kanadı, tüyü, teleği
En gerçek, en güzel melekmiş bebek.
Elbet Hak indinde adalet esas,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!