Haftalarca yaşanmıyor bununla,
Sıktı artık kovalim şu virüsü.
Kabalığı sevmiyorsa sabunla,
Kibar kibar ovalım şu virüsü.
Sevmek belki işe yarar bilemem,
Disko, parti, eğlence çılgınları,
Sabahlara kadar gezin bakalım.
Kafanıza takmayın salgınları,
Barlarda demlenip sızın bakalım.
Isırmaz bu virüs kodamanları (!)
Ya çıktım Taşköprü'ye, ya takıldım Meydan'a.
Her semtini yıllarca gezip durdum Adana.
Kanal'ında süzülen bir divane balığım
Kurttepende dolaşan deli kurdum Adana.
Şubatlarda tek renk, tek tip Ankara
Beyaz karla, kara bir kış içinde.
Kolay kolay değişmeyen manzara;
Dört bir yan bembeyaz nakış içinde.
Sakarya sabah da yoğun, aksam da
Yüz yıl önce kazanılan zaferle,
Yayıldı dünyaya ünün Kütahya.
Başta Başkomutan, Yiğit Askerle,
Yaşandı en mutlu günün Kütahya.
Yunan dedikleri üç günlük cücük
Bir müzmin aşığa sordum: Mecnun’u
Çöl mü daha fazla yaktı, Leyla mı?
Tenhada bulunca sabrı, sükunu
Dilinden bir “oh” mu çıktı, Leyla mı?
Bal mı, tuz mu bozar ağzın tadını,
Okumakla, dinlemekle olmuyor,
Manisa’yı ilçe ilçe gez de gör.
Güzelliği sararmıyor solmuyor,
İstersen kış günü karda, buzda gör
O Rezzak’tır; bilir kulun halını,
Kahraman “Maraş’tan bir haber geldi”
Dediler ki; şehri yıktı bu deprem.
Güzergâhı bölgedeki her ildi,
Bir deste eyleyip yaktı bu deprem.
“Maraş, Maraş derler bu nasıl Maraş”
Dinlerin, dillerin, taşların şehri,
Hoşgörünün yüksek eşiği Mardin.
Bulandırmak ister kimi bu nehri,
Lakin hep korumuş birliği Mardin.
Tarihi uzanır en eski çağa,
O gün bu gün eksilmemiş yolcusu,
Nice civanlarla dolmuş Garaman.
Kimlerin gelmişse derin uykusu,
Bir ebedi mesken olmuş Garaman.
Kurmuş o bölgede acı bir düzen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!