Cepkenimden bir sökük düştü
Ceplerimden iplik, iplik göz yaşları
Solgun düğmelerimde yıldızlar parlamazdı
Dökülürken eteğimden ruhumun buz taşları
Bir gün daha eğrildi, güneşe küstü
Sarmaşıklarda sarmalarken gönlümü
Mey kadehinde yudumlarken ömrümü
Düşlerden bile uzak tutarken ölümü
Umut sapağından sapmayacaktın
Büyük insandı küçük dünyasında
Düş gücünün sınırlarına dayandı
Aştı kendi dünyasını her rüyasında
O kükredikçe yer yarıldı, gök sallandı
Büyük insandı galaksiler evreninde
Ayak sesinle heyecanlanıyorsam hala
Kokunu çekmek istiyorsam içime
Yıldızlar gökte parlıyorlarsa hala
Şimşekler çakıyorsa bakınca gözlerine
Kalp çarpıntıları özlem yoluysa hala
Çıksam dağlar üstüne
Görsem dünyayı deyi
Yazsam karlar üstüne
Sorsam Leyla’yı deyi
Baksam bulut ardına
Bir yağmur bulutu olsam
Savrulsam göklerde, enginlerde.
Aşkınla dolsam taşsam
Haykırsam seni çakan şimşeklerde.
Bir yağmur bulutu olsan
Uslanmayacak bilirim, ne yapsam, ne söylesem
Dur durak bilmiyor, söz dinlemiyor şu gönlüm
Yarin dudağında açıp, bir kuş misali uçup
Aşk bahçelerinden geçip, şenleniyor şu gönlüm.
Bıkmayacak, usanmayacak, hoşnut sevgilerinden
Güvercinler biriktirirdim ellerimde
Darı taneleri bedenimden taşarken
Gökyüzü parlardı masmavi gözlerimde
Güvercinlerle özgürlüğüme uçarken
Kır çiçekleri toplardım saçlarımdan
Cihangir yokuşundan bir sis iniyor
Dudağımda çiğin ıslaklığı
Ben iniyorum
Yokuşun başına bir pus siniyor
Gözlerimden akan, yaşın ıslaklığı
Kaldırımlara siniyorum
Dün yine boşalttım zihnimin zindanlarını
Yine yeniden içimden taşarken volkanlar
Bölerken aklımın zincirlerini sonsuz parçalara
Çözüldü belleğimde kazılı zamanlar, mekanlar.
Bazen kuytularımın solucanları kıpırdanırdı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!