‘Düş’ endişesiyle geniş zaman dağıldı önümde
Sarmaldan süzüldü beynimde çınlayan çığlık
Kıpırtılar karıncalandığında özümde
Kırılgan varoluşundan sıyrıldı varlık
‘Gerçek’ endişesiyle geçmiş geleceğe karıştı
Gün sonbaharken diyordun
Çek ilkbaharı içine
Kalbinin sesini dinle
Akan zamanı yudumla
Günleri tabağında dilimle
Aklında ben varken diyordun
Düşe takılı bir gerçek vardı
Düş mü gerçekti, gerçek mi yalandı?
Gölgeler akıp koşarken önümden
Deli gönlüm su gibi seraplara kandı
Güzeli gördüm sevgiye kandım
Acıtıyor canımı yaşam
Dönüp arkama yaslansam
Tüttürsem bir sigara
Alkolün içine batsam
Acıtıyor canımı yaşam
Ağır romandı okuduklarımız
Sisli bir yaşam akşamında
Dudaklarımızda yağmurun tuzu
Gözyaşlarımıza karışan
Kelimelere dokunduk ellerimizle
Alev olup tutuşan
Kucağına alsa da elem
Dönen bu alem
Karanlığı kovalasa da gölgem
Dönen bu alem
Bilinmezlere de gömülsem
Dönen bu alem
Bir elimde vur emri
Diğerinde ciltler boyu anılar
Bir elimde idam fermanı
Silahım dikenli, elimi yaralar
Cephanem şarapnel, kalbimi paralar
Sürüdüm ayaklarımı koridor karanlıklarında
Sağ yanımda sensizliğin sessizliğini duyarken
Son bir hamle uzandı üzerimdeki anahtara
Açmak için odamın kilidini elimi yalnızlığa astım.
Bomboş odalarda dolaştım gölgeler peşinde
Başını göğsüme yasladığında
Kalbinden kalbime akan aşk
Ellerimi sana uzattığımda
Onları sarıp sıkıca tutan aşk
Şarkını gönlümde ısıttığımda
Yağmur dokusunu sildim saçlarından
Rüzgarın esintisi aldansın diye
Parıldasın her bir teli aşk ışığında
Her bir teli içimde dalgalansın diye
Yağmur damlasını aldım gözlerinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!