Tik, tak; tik, tak
Saat mi koşuyor?
Canım mı üşüyor?
Bak! Yaşam geçiyor
Tik, tak; tik, tak
Şarap dudaklarında batır beni
Yudumlarken ben her anından
Müziğinde uçur, uyut beni
Kulağımda çınlat şarkından
Alev yanaklarında ısıt beni
İçine sığılamaması dünyalar sunan sen
Düşüp de çıkılaması hülyalar kuran sen
Dalıp da bulunamaması deryalara dalan sen
Sevip de ayrılamaması sevdalarda yalan sen
Kor yutan gözlerin bakışında
Eylemde yalnız, elemde yalnız
Kaybolmuşken sevda yokuşumda
Ben bende yalnız, ben sende yalnız
Atmayan bir kalbin nakışında
Birden köşedeki aynada belirdi yüzün
Böyle de güzellik olmaz ki iki gözüm
Saçlarını gördüm ipeksi, uçarken
Gözlerin gözlerimi aldı anlasana
Ben sana yandım, sana bakarken
Üşüyordu göz yaşlarının ıslaklığında
Tutukluydu duygularının sağanağında
Titriyordu yoksunluğunun yalnızlığında
Sorgudaydı bilinmezliğin karanlığında
Tek başına yürüdü doğumdan ölüme
Abdal gönül aracılar anlamaz
Alemlerde baht kırar da söylemez
Yol başından sonsuzluğa bakınca
Bencil aşkın zerresini yeğlemez
Yok olunca sevgilinin halinde
Tuhaf bir durumdu benimkisi
Sen mahallenin güzeller güzeli
Ben berduş, meyhaneler gediklisi
Zor bir sevdaydı benimkisi
Sen eller üstünde bir prenses
Haykırsan doğan güneşe bebek
Ağlasan gülsen daha hiç bilmeyerek
Seni bekliyor işte önünde gelecek
Ve seninle doğan tuzlabuz yalnuzlığın.
Kucaklasa tüm evreni ellerin
Ucuz aşklar satıyorum köşe başında
Kimi, ihanetlerin acısıyla kavrulmuş
Bir öbek yitik sevgi yığını tablamda
Aşk yeminleri göz yaşlarında kaybolmuş.
Ucuz aşklar satıyorum köşe başında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!