Her sabah aynı diken acıtır aynı yaraları
Çünkü her sabah aynı yollardan geçeriz,
Aynı güne uyanırız, aynı şekilde.
Yaraların kabuk bağlamasına bile izin verilmez,
Pıhtılaşırken tam yara,
Ertesi güne uyanırız.
Bir Sen Çiz’dim içimde…
En çok Siyah yakıştı Suratındaki çizgilere…
Sertti yüz hatların,
Yüreğimdeki sana tezatla…
En büyük eylemi de suratım yaptı,
“Hoşça kal” dedin ya,
Hoş kalamayacağım,
Hoşça kalamıyorum.
Bunca yokluğun içinde bir tutam varlık ararken,
Buluyordum her defasında seni karşımda.
Körkütüktü Sana olan mırıldanmalarım,
Aşk’ndan sarhoştum..
Hiç çığlık atamadım,
Bağırsam sesim Sesi’nde kaybolurdu…
Körkütüktü Aşkım,
Küçücük mutlulukları bunca zaman biriktirmeye çalışırken,
Geçici heveslerle avunurken,
Olumsuz cümleler kurmaya alışmışken,
Her şeye bu kadar boş vermişken
Sen geldin,
Ne güzel geldin..
Sesimi duy Anne!
Anne ya da ben Seslenmeden Sen uyandır beni,
Ben yine uyuyormuş numarasına yatıp kendimi,
Saklayayım tüm gerçeklerden…
Tut elimi Anne!
Benim doğduğum yağmurlar başladı,
Başıboş hüzün sokağında.
Tam mezarlığın karşısındaki Ahşap evde
Güneş’i olmayan..
Ondandır şimdi böyle sarılmam Güneş’e,
Ondandır bu kadar Sevmem..
Aşk naftalin kokulu çekmecelerde kaldı,
Üzerine bir sürü kalabalık konuldu,
Aşk kalabalıklaştı,
Kalabalıklaştıkça değeri azaldı.
Değersizce bitti…
Sen beni ne zaman terk etsen; Çocuk olurdum,
Minicik elleri olan, suçlu bir kız çocuğu…
Babamın ellerimden tutup da okula götürdüğü an’lar gelir aklıma
Sonra bir gün beni ve annemi sahilde unutup, vapura binip uzaklaştığı gelir..
Eve geç kaldığında korkup, ağladığım geceler gelir aklıma…
Ben seni hep böyle korktum kaybetmekten….
.../Alemi Seyrettim Kendi Ayna’mdan,
Seyre daldım Rüya’mda..
Âlem kocaman, ben bir nokta…
Aynam Sır, Ben bir Siyah nokta..
Evren de Dünya bile, Güneş bile bir nokta…
Biz Ney’iz…
Tüm şiirlerini beğeni ile okuduğum bir şairdir. Şiirlerinde sanki hayatından kesitler var gibi... Kalemin hep yazsın, durmadan yazsın. Sevgiyle kal arkadaşım.