İnsanlar; hep başkalarının hikaye’lerini okurlar,
Belki de kendi hikayelerini unutmak için..
Ben bir Ters’lik daha yapıp,
Kendi hikaye’mi yazıyorum…
Yazarken fark ettim..
Kirlenmişti Dünya..
Solmuştu Güneş..
Ve Ay;
Bulutların arkasında kalmıştı..
Gece alabildiğine Karanlık…
Akşam elbiselerimi çıkarıp bir tarafa fırlattığım gibi
Yorgun ve dağınık duygularım.
Talan olmuş, paramparça.
Avuçlarımda ayrık otları
Çizik ve yaralı.
Bir umutsuzluk vardı içimde,
Senin bir daha gelmeyeceğin umutsuzluğu,
Dünya’da var olabilme ihtimalinin yoksunluğu,
Ama sonra sen geldin…
Şimdi nasıl dururum ben, burada böyle?
Seni dokunmaya kıyamayacak kadar çok sevdim..
Dikenin olsa bile görmedim..
Hep 'Gül Yüz'ün göründü gözüme..
Dikenlerin batsa da acıtmazdı ki zaten..
Mavinin her tonunu yaşadığım hayatta
Rengimden bıkmıştım.
Tüm renklerimi kaybettiğim yerde,
Çırılçıplak kalmışken renklerimden,
Bir düş kadar griyken
Solmuşken soğuk kış geceleri kadar
Ben hep Senin kaçmak istediğinde sığınacağın bir Liman olacağım,
Bilmeyeceksin hiç sıkıntılarımı,
İçimden dışarı taşmak için sabırsızlanan Afetleri..
Bilmeyeceksin içimdeki feryatlarımı…
Sen hiç benim sığınacağım bir liman olamayacaksın…
Deli’resim var, hemen şimdi…
Kendimi kaldırıp, yerden yere vurasım var…
En büyük uçurumların tepesine kadar çıkıp; hiç dinlenmeden bir çırpıda,
Tüm yorgunluğumla kendimi bırakasım var…
Var mı ölecek bir yer bildiğin?
Sönmemiş bir ateşin külleri gibiyiz,
Yanmaya çeyrek kala su tarafından son verilen ateş gibiyiz,
Yanardağın yanmadan bıraktığı lav,
Bir cinayetten önceki son masumiyet,
Cinayetten sonraki ilk suç
Yanmayı hak edecek kadar günahkâr,
Hep yineler kaplıyor hayatımı, Hep yinelere yeniliyorum.. Her şey sanki bir kısır döngü, bu defa farklı desem de “Yine” çıkıyor karşıma.. Yinelerim, yenileniyor, yineleniyor..
En son içimin yandığı yerdeydim, yine oradayım… Dönüp dolaşıp, yandığım yere geliyorum.. Kürkçü dükkanı misali.. Ne kürk var ortada, ne de dükkan.. Kalbim var benim orada Kalbim.. Sana verdiğim Yüreğim… Bilmesen de bilmezden gelsen de… Bu defa farklıydı hani? Hep ağlatmayacağım diyenler ağlattı, Sen de… Yine de Seni ayrı tutuyorum tüm her şeyden… Sen ben’sin çünkü…
Durup durup aynı yere gitmemin nedeni ne? Sen mi? Acı mı? Gözyaşı mı? Hoşuma mı gidiyor bunlar? İnanıyorum sadece inanıyorum Sana, Yeniliyorum kendime.. Herkesin aslında aynı olduğu gerçeğini silip, yerine aynı değil, Sen farklısın masalını uyduruyorum… Silip silip yeniden yazıyorum Seni! Karalayamıyorum adını, kara tahtalara yazamıyorum karakalemle. Hep beyaz yazıyorum, bembeyaz yerlere.. Karalayamıyorum adını, yüreğime açık yerlerde.
Sen yine de gel.. Yinelensen de; Yineler, Yenilsem de; Kendime, yine de gel.. Gelmelerin hep yine olsun..
Tüm şiirlerini beğeni ile okuduğum bir şairdir. Şiirlerinde sanki hayatından kesitler var gibi... Kalemin hep yazsın, durmadan yazsın. Sevgiyle kal arkadaşım.