ne kadar savunsam kendimi meşru müdafaa anlayacaksın halbuki kadim zamanların surlarından salarken düşlerimi, taşların arasına iliştirmiştim savunmamı...
göğün kapıları açılmıştı, gemiye çivi olmuştuk yan yana … çekiçle örselenirken ruhumuz tüm tufanı seyretmiştik beyaz meşenin aralığında…
kıyam etmiştik o gün. kıblegâh da tûba ışıltısı ile ummana düşmüştük.. düş/tü… ne zor uyanmıştık bilmez misin?
İki fısıltı gibi çarpışmıştık kuyunun dibinde Ellerini doğrayan kadınlar Her göz züleyha’ya yusuf iken Sırtımı dayayacak ağaç aradım
Kalbime adını düşür Kalbime adını düşür
Yaprağa boyasını süren nakkaş, Deliği onaran ruh,Yürek ortama saplanan ok,Yalın ayak bastığım sahra,Gecelediğim balığın karnı,Dağdağalı deniz,Sağım-solum azalarım,Acziyetim, fakirliğim, Muştuma inen nur, mermerin arasından sızan su,dala yürüyen hayat, Yemen'de Aden ile Umman arasında, Ahkaf... Elif. Lâm. Râ
Hüsn-ü zannımı yenileyerek,Rahim ismine sığınarak,’’la taknetu minallah’’ayetinde hıçkıran imamın sesiyle,hasret zincirlerimi kırarak paramparça,’’ne mutlu o gariblere ‘’nidasını duyunca,cesaretimi korkaklığıma düğümleyerek düştüm kapına! ... Badı- ı sabada kapına geldim nalan olan gönlümle aşkın şarabına bandımda geldim firakına mübtela ömrümle Ey hünkarım sana visal etmek kavlimle tahammül kalmamış bu biçare halimle lutfeyle mülkünden bir zerre ile Şem’in de bir nur ver aydınlanayım canan derim,canı vermektir istidadım cilvegahından bir köz düşürde yanayım tenha yerinde boğan kırılır kan kırmızı gülleri bülbül mecnun olur sukut eder terennümleri Derdimin şifası sendedir Yarab Lal olan dilimin sözü,sendedir Yarab üryan geldim kapına,günah defterim sendedir Yarab düçar olmuş dertlerimin eczası sendedir Yarab Şifamı tez eyle dilimi söz eyle günahımı setr eyle meftun geldim kapına beni sana ram eyle… Fi Emanillah…
İlk gelişim değil ki, Yaşarsam biliyorum, Son gelişimde olmayacak............. Nasıl geldim ise önceleri, Yine geldim.............. Gelmem gerektiği için geldim........ Sen gelenleri red etmediğin için geldim............. Utanmadan, Sıkılmadan Arlanmadan............. Geldim............. Başka kapım yokki gidecek............ Gelişler sana olduğu için, Gidişlerin sana olması gerektiği için....... Yollların çıkışı,Varışı Sen olduğun için.......... İşlediğim, Bin kabahata, Bin günaha rağmen............... Af talebi için geldim, Bağışlaman için................ Merhametine geldim, Rahmetine.......... İçime düşen bir pişmanlık sebebi ile........ Bir kez daha, Bir kere daha Geldim...........
Tövbe.................
Bakacak yüzüm yok, Duracak halim yok,
İçime düşen ateş ile geldim, Gözyaşlarım ile geldim.......... Sana gelinmesi lazım, Birgün hepten sana gelinecek, O gün gelmeden gelinmesi gerektiği için geldim.....................
Geldim,
Kötülüklerim ile, Çirkinliklerim ile, Azgınlıklarım ile, Sol yan kefesi dolu, Taşıyamadığım ağırlıklar ile geldim.............
İçime doğduğunda tekrar aşk, Yaktığında bağrı,
YANIYORUMMMMMM.......
Gidiş yerim yok, Çarem yok,
Boynum bükük, Yüzüm yok.............
Hiçliği tekrar yaşıyarak, Kalbe doğan ümid ile,
Ellerimi açarak, Yavrunun anneye duyduğu hasretten daha büyük bir hasret ile,
Bilerek, Görerek, İsteyerek,
Geldim......
Tövbe..........
Mülküm işte, Mülkiyetinin içinde bazen şımarık bir çocuk edası ile,
İsyan, Nisyan, Hata, Günah ne varsa............
Mülkünüm işte, Düştüğümde aşkın içinede,
Mülkünüm...........
Hepsini red ediyorum, Merhamet, Af diliyorum, Pişmanlık duyuyorum, Sana sığınıyorum,
SAHİBİME, RABBİME....... Beni benden iyi bilensin, İçimi dışımı Herşeyi, Bilensin..........
Yarab, Ümidsizler kapısı değilki kapın, Bu umud ile geldim............ Tövbe........... TÖVBELERİ KABUL EDEN OLDUĞUN İÇİN GELDİM............. Geldim, Bugün yine sana geldim.........
Sen her şeyden öte En Sevdiğimsin... Yollarda; adımlarımın başında, Ve arkamda; dönsem hemen arkamda, Sağımda, solumda… Sen, benim ruhumun en engin, en derin köşelerinde, Her ân ve her hâl ile benimlesin. Dilimde sen; zikre lâyık olan her daim… Kalbimde Sen; yürek atışımda olan… Kulağımda sen; her sözüne inanılan, güvenilen… Ellerim Sana; her açtığımda Sana yalvaran… Adımlarımda Sen; her gittiğim yerde Sen olan… Düşüncelerimde Sen; hiçbir şüpheye yer vermeyen… Azametini, merhametini, şefkatini, Tüm âlemlere sahip oluşunu, Ve tüm âlemlere hükmedişini, Rab oluşunu, Tüm mahlûkata yer ve zaman verişini Bir ve eşsiz oluşunu, Tek dayanak, tek ümit verici oluşunu, Varlığını, Yüceliğini, Tüm saydığım ve sayamadığım, Saymakla da bitiremeyeceğim esmâ–i ilâhîni, Yani Seni istiyorum Allah'ım! .. Seni…Bir tek Seni… Sen… Ey Yüce Rabbim! Rızana ulaşanlardan eyle bizi... Sana Ulaşanlardan Eyle… (Âminn)
ne kadar savunsam kendimi meşru müdafaa anlayacaksın halbuki kadim zamanların surlarından salarken düşlerimi, taşların arasına iliştirmiştim savunmamı...
göğün kapıları açılmıştı, gemiye çivi olmuştuk yan yana … çekiçle örselenirken ruhumuz tüm tufanı seyretmiştik beyaz meşenin aralığında…
kıyam etmiştik o gün. kıblegâh da tûba ışıltısı ile ummana düşmüştük.. düş/tü… ne zor uyanmıştık bilmez misin?
İki fısıltı gibi çarpışmıştık kuyunun dibinde Ellerini doğrayan kadınlar Her göz züleyha’ya yusuf iken Sırtımı dayayacak ağaç aradım
Kalbime adını düşür
Kalbime adını düşür
Yaprağa boyasını süren nakkaş, Deliği onaran ruh,Yürek ortama saplanan ok,Yalın ayak bastığım sahra,Gecelediğim balığın karnı,Dağdağalı deniz,Sağım-solum azalarım,Acziyetim, fakirliğim, Muştuma inen nur, mermerin arasından sızan su,dala yürüyen hayat, Yemen'de Aden ile Umman arasında, Ahkaf...
Elif. Lâm. Râ
Ebediyeti arzulayan korkak yanımla,
Pençesindeyim ebabilin tırnaklarında
Ey yar göçebeliğimi hicretim say! ..
Hüsn-ü zannımı yenileyerek,Rahim ismine sığınarak,’’la taknetu
minallah’’ayetinde hıçkıran imamın sesiyle,hasret zincirlerimi kırarak
paramparça,’’ne mutlu o gariblere ‘’nidasını duyunca,cesaretimi korkaklığıma düğümleyerek düştüm kapına! ...
Badı- ı sabada kapına geldim
nalan olan gönlümle
aşkın şarabına bandımda geldim
firakına mübtela ömrümle
Ey hünkarım sana visal etmek kavlimle
tahammül kalmamış bu biçare halimle
lutfeyle mülkünden bir zerre ile
Şem’in de bir nur ver aydınlanayım
canan derim,canı vermektir istidadım
cilvegahından bir köz düşürde yanayım
tenha yerinde boğan
kırılır kan kırmızı gülleri
bülbül mecnun olur
sukut eder terennümleri
Derdimin şifası sendedir Yarab
Lal olan dilimin sözü,sendedir Yarab
üryan geldim kapına,günah defterim sendedir Yarab
düçar olmuş dertlerimin eczası sendedir Yarab
Şifamı tez eyle
dilimi söz eyle
günahımı setr eyle
meftun geldim kapına
beni sana ram eyle…
Fi Emanillah…
Aminn
Geldim,
İlk gelişim değil ki,
Yaşarsam biliyorum,
Son gelişimde olmayacak.............
Nasıl geldim ise önceleri,
Yine geldim..............
Gelmem gerektiği için geldim........
Sen gelenleri red etmediğin için geldim.............
Utanmadan,
Sıkılmadan
Arlanmadan.............
Geldim.............
Başka kapım yokki gidecek............
Gelişler sana olduğu için,
Gidişlerin sana olması gerektiği için.......
Yollların çıkışı,Varışı Sen olduğun için..........
İşlediğim,
Bin kabahata,
Bin günaha rağmen...............
Af talebi için geldim,
Bağışlaman için................
Merhametine geldim,
Rahmetine..........
İçime düşen bir pişmanlık sebebi ile........
Bir kez daha,
Bir kere daha
Geldim...........
Tövbe.................
Bakacak yüzüm yok,
Duracak halim yok,
İçime düşen ateş ile geldim,
Gözyaşlarım ile geldim..........
Sana gelinmesi lazım,
Birgün hepten sana gelinecek,
O gün gelmeden gelinmesi gerektiği için geldim.....................
Geldim,
Kötülüklerim ile,
Çirkinliklerim ile,
Azgınlıklarım ile,
Sol yan kefesi dolu,
Taşıyamadığım ağırlıklar ile geldim.............
İçime doğduğunda tekrar aşk,
Yaktığında bağrı,
YANIYORUMMMMMM.......
Gidiş yerim yok,
Çarem yok,
Boynum bükük,
Yüzüm yok.............
Hiçliği tekrar yaşıyarak,
Kalbe doğan ümid ile,
Ellerimi açarak,
Yavrunun anneye duyduğu hasretten daha büyük bir hasret ile,
Bilerek,
Görerek,
İsteyerek,
Geldim......
Tövbe..........
Mülküm işte,
Mülkiyetinin içinde bazen şımarık bir çocuk edası ile,
İsyan,
Nisyan,
Hata,
Günah ne varsa............
Mülkünüm işte,
Düştüğümde aşkın içinede,
Mülkünüm...........
Hepsini red ediyorum,
Merhamet,
Af diliyorum,
Pişmanlık duyuyorum,
Sana sığınıyorum,
SAHİBİME,
RABBİME.......
Beni benden iyi bilensin,
İçimi dışımı Herşeyi,
Bilensin..........
Yarab,
Ümidsizler kapısı değilki kapın,
Bu umud ile geldim............
Tövbe...........
TÖVBELERİ KABUL EDEN OLDUĞUN İÇİN GELDİM.............
Geldim,
Bugün yine sana geldim.........
Sen her şeyden öte En Sevdiğimsin...
Yollarda; adımlarımın başında,
Ve arkamda; dönsem hemen arkamda,
Sağımda, solumda…
Sen, benim ruhumun en engin, en derin köşelerinde,
Her ân ve her hâl ile benimlesin.
Dilimde sen; zikre lâyık olan her daim…
Kalbimde Sen; yürek atışımda olan…
Kulağımda sen; her sözüne inanılan, güvenilen…
Ellerim Sana; her açtığımda Sana yalvaran…
Adımlarımda Sen; her gittiğim yerde Sen olan…
Düşüncelerimde Sen; hiçbir şüpheye yer vermeyen…
Azametini, merhametini, şefkatini,
Tüm âlemlere sahip oluşunu,
Ve tüm âlemlere hükmedişini, Rab oluşunu,
Tüm mahlûkata yer ve zaman verişini
Bir ve eşsiz oluşunu,
Tek dayanak, tek ümit verici oluşunu,
Varlığını, Yüceliğini,
Tüm saydığım ve sayamadığım,
Saymakla da bitiremeyeceğim esmâ–i ilâhîni,
Yani Seni istiyorum Allah'ım! .. Seni…Bir tek Seni…
Sen… Ey Yüce Rabbim!
Rızana ulaşanlardan eyle bizi...
Sana Ulaşanlardan Eyle… (Âminn)