Aşk cesaret ister, kocaman bir yürek ister. Aşk hayata karşı işlenilen en doğru suç ortaklığıdır, Aşk hayatın tekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette Aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz. Niçin aşk? Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar, güzellikler? Tek başına aşkı tanımlamak herşeyden soyutlamak mümkün mü? Hayır! Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı. Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı. Nedir şu aşk...? Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz. Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, 'Aşık oldum' dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir. Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik, aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insanı alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu. Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en doğru suç ortakIığıdır, aşk hayatın bütün tek düzeliğine, bütün sıradanIığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yasanılan aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmesede, acı çekeceğini hissetsede, yarın terkedileceğini bilsede, ailesini karşısına alacağını bilsede taviz vermemeli aşkından, 'Seni Seviyorum' diyebilmeli göğsünü gere gere. Aşk işte o zaman aşktır. Ve bunun dogrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur, kime karşı duyuluyorsa bu aşk, doğru insanda işte odur. Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya çalışmanız, bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umrunda değildir. İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belkide yeni hayata geçebilme yolu... Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir... Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savunun aşkınızı. Biliyor musunuz, hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteligin içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK.! ! . Lütfen ona haksızlık etmeyelim..
Bugün sana aşık oluşumun bilmem kaçıncı günü. Ve bilmem kaçıncı saati şimdi. Milattan sonra mıydı, yoksa önce mi? Yoksa milat, aşık olmam mıydı gözyaşlarına? Gözyaşlarım, kum saatinin kum taneleri. Aşk, sessiz ve sürekli akışında gizli. Zaman kadar düzenli, Aşk kadar, senin kadar gizemli. Bilmem kaçıncı dakikası sana aşık oluşumun. Her nedense savruldum saçlarınla, Vuruldum yalancı bakışlarına. Yalancı olan sevgi miydi, mestane gözlerin mi bilmem. Yoksa gerçekler miydi yalan olan? Güzel yüzünden arta kalan, Hayalin kadar yalan. Bilmem kaçıncı saniyesi sana aşık oluşumun. Kalbimin kaçıncı haykırışı seni? Kaçıncı duyuşum kapıda sesini? İşte yine gelmeyişin, Hayal kırıklığının hangi saniyesi. Bilmem kaçıncı salisesi sana aşık oluşumun. Ve alışamadığım yokluğunun. Ne zamandır hasretim karbeyaz tenine. Yokluğunda geçen saliseler kadar, Akıttığım gözyaşları kadar, Sana olan sevgim kadar çok hasretim sana. Vuslat bir dua kadar uzak, Ölüm kadar yakın bana, Şimdi sessizce ağladığım mezarının başında...
Elin elime degmeden avuclarimi terleten sicakligini taa icimde hissetmek. Seninle olmanin en kotu yani ne biliyor musun? 'Seni seviyorum' sozcugu dilimin ucunu isirirken, her bulusmamizda bos yere saatlerce havadan sudan soz etmek. Seninle olmanin en heyecanli yani ne biliyor musun? Ayni seyleri seninle ayni anda dusunmek, birlikte aglamak, gulmek.. Ve yanimdayken seni cilginca ozlemek. Seninle olmanin en aci yani ne biliyor musun? Kalabalik ortamlarda seni diger dostlarinla paylasmak... Telefonda konustugun, yolda hatirini sordugun insanlari, cocukca kiskanmak. Yasadigin eski asklari dinlemek. Seninle birlikte olmanin en mutlu yani ne biliyor musun? Tanidik birileriyle karsilasma tedirginligi ile yollarda yurumek yanyana... Elimdeki semsiyeye inat, yagmurda islanmak birlikte. Elimde kircicegi seni beklemek... Ayni mekanlarda ayni yiyecekleri yemek. Şarap içmek... Belki de visne votka. Seninle olmanin en romantik yani ne biliyor musun? Sensiz gecelerde sana soyleyemediklerimi yildizlara, aya anlatmak...Okudugum kitabin sayfalarinda, dinledigim sarkilarin, turkulerin, siirlerin her Misrasinda seni bulmak. Seninle olmanin en zor yani ne biliyor musun? Seni kaybetme korkusuyla, hayatta ilk kez tattigim o tarifsiz duygularimi, umut denizinin ortasinda kureksiz bir sandala hapsetmek... Sevgili yerine yillarca dost kalmayi basarmak. Yalinayak yurumek bicagin en keskin yerinde. Kanadikca Tuz yerine gozyaslarimi basmak yuregime. Seninle olmanin tek yan etkisi ne biliyor musun? Nereden bileceksin? Sen benimle hic olmadin ki! Olsaydin avuclarim terlemezdi... Isirmazdim dilimin ucunu... Ozlemezdim seni yanimdayken... Kiskanmazdim. Korkmazdim yollarda yurumekten... Islanmazdim yagmurlarda... Yildizlara, aya dert yanmaz, boyle her sarkida sarhos olmazdim. Korkmazdim seni kaybetmekten, ayaklarim kan revan, atlardim sandaldan denize... Ve her kulacta haykirirdim seni sevdigimi. Sen hic benimle olmadin ki... Ya aklin baska yerlerdeydi, ya yuregin!
SEVILECEK BIRI OLMADIGIN ZAMANLARDA BILE SENI SEVMELI SARILACAK BIRI OLMADIGIN ZAMANLARDA BILE SANA SARILMALI DAYANILMAZ OLDUGUN ZAMANLARDA BILE SANA DAYANMALI DOST DEDIGIN FANATIK OLMALI BUTUN DUNYA SENI UZDUGUNDE SANA MORAL VERMELI GUZEL HABERLER ALDIGINDA SENINLE DANS ETMELI VE AGLADIGINDA SENINLE AGLAMALI AMA HEPSINDEN DAHA COK DOST MATEMATIKSEL OLMALI SEVINCI CARPMALI UZUNTUYU BOLMELI GECMISI CIKARMALI YARINI TOPLAMALI KALBININ DERINLIKLERINDEKI IHTIYACI HESAPLAMALI VE HER ZAMAN BUTUN PARCALARDAN DAHA BUYUK OLMALI ISI BITINCE SENI BIR TARAFA ATMAMALI
Biliyor musun seven insan hassas oluyor Sahte Sözler, Sahte gülüşler Delicesine benliğini verdiğin o sevdalar Kimsesiz öksüz çocuk gibi bırakıyor çaresiz İnanmak istemedim yasak yalan aşklara İlk defa bocaladım saflığımdan Kurtulamadım bu aşk takıntılarından Yüzüne bile bakamadım utandığımdan İnsanlar iş, ekmek, özgürlük beklerken Bunca dertlerin arasında umutsuz bir aşk Hep sana gönülden inandığımdan Yalan söylensin diyemi var bu sözcükler İnsanın aklını karıştıran başını döndüren Evde, işte, telefonda öpüşler, öpüşmeler Başkasının kollarında gezişler, sevişmeler Akıl erdiremediğim aşk böyle mi? Yılmadan, yıkılmadan, yalan aşklara Dokuz köyden kovulsam da Aşağılanıp hep enayi ol samda Seni sabırla beklediğime değecek İşte o gün gerçek sevgi galip gelecek Sakın unutma! Sen gerçek sen oluncaya dek Bekliyorum seni ölünceye dek
Madde 1- Herkes aşık olabilir. Madde 2- Hiç kimsenin aşkına mani olunamaz. Madde 3- İyiyi kötüyü ayıramayan kimse aşık olamaz. Madde 4- Aşık sevgilisini kendini sevmeye zorlayamaz. Madde 5- Aşık olduğunu iddia eden kimse bunu ispata mecburdur. Madde 6- Aşkın karşılıklı olması şart değildir.
II- İlan-ı Aşk
Madde 7- İlan-ı aşk, tek taraflı yönetilmesi gerekli bir irade beyanıdır. Bu ilan bir şekli mahsusa tabi değildir. Madde 8- İlan-ı aşk, yazılı şekilde olursa buna 'Aşk Mektubu' denir. Madde 9- İmzasız aşk mektupları hiçbir hüküm ifade etmez. Meğer ki Muhtevası yazarının hüviyetini sevgiliye haber vere. Madde 10- Aşk ilan-ı sarih (belirgin) olabileceği gibi zimni de olabilir. Madde 11- Aşk mektubunun yırtılarak mursile(gönderene) iadesi sarih bir redveye yeni bir icaba davet mahiyetindedir. Madde 12- Sarih veya zimmen reddedilmemiş bir icaba mahiyetindedir.
III- Aşk Birliği
Madde 13- Tarafların karşılıklı olarak ilan-ı aşk etmeleriyle 'aşk akdi' doğar. Madde 14- Birliğin devamı ve sariyeti için sevgililer hüsnüniyetle her çareye başvurabilir. Madde 15- Bu maddelerin uygulanmasında A.K'nın 2.madesi kıyasen tatbik edilir.
IV- Birliğin Sona Ermesi
Madde 16- Taraflardan biri, diğerinin aşkını istismar ederse kusursuz taraf, birliği her zaman ve tek taraflı bir irade beyanı ile feshedebilir. Madde 17- Aşıklardan birinin ölümü, ihaneti, yeni bir aşk birliği kurması gibi hallerin her birinin vukuunda birlik kendiliğinden fesih olur. Madde 18- Taraflar karşılıklı olarak anlaşaraktan birliği feshedebilirler. Madde 19- Bir maşuk aynı zamanda bir kaç aşığı idare ediyorsa 'hüsnüniyet' iddiasında bulunamaz.
V- Sona Ermenin Neticeleri
Madde 20- Birlik taraflardan birinin ölümü ile sona erirse, diğer taraf sevmekte devam edebilir. Madde 21- Bir tarafın ihaneti halinde, kusursuz taraf, örf ve adete göre dilediği müeyyideyi tatbik etmekte serbesttir. Madde 22- Bu kanunda, hakkında hüküm bulunmayan meselelerde örf ve adet, o dahi yoksa, Aşkın Kanunu'nun umumi hükümleri tatbik olunur.
Sakin, sessiz, usulca geldi kapıma. Hiç anlamadım bile orada olduğunu. Sessizce geldi, yerleşti yüreğime. Öylesine kırılgandı ki görmeliydiniz, öylesine narindi. Bakmaya doyamazdınız, baktıkça bakasınız gelirdi. Sonra günün birinde kalktı gitti yüreğimden. Nasıl üzüldüm bilemezsiniz, nasıl eksikliğini hissettim. Meğer oymuş yaşama sevincim, mutluluğum. Sonra bir baktım ki yine geliyor. Eskisi gibi güzel. Yeri belliydi zaten. Hemen geldi yerleşti. Ama bende önüne geçilmez bir 'yine gider mi? ' korkusu... Ey aşk! Bu sefer benimle kalmaya mı geldin, yoksa yine ziyarete mi?
Sevgi Neydi?
Sevgi neydi
dalda çiçek
denizde kum
petekte arı mıydı
Tutmak mıydı
sımsıcak bir eli
Çözmek miydi
lal olmuş dili
Sezmek miydi
bugünden dünü
sevgi neydi
Anne mama diyen
bir çocuk sesi miydi
Kar beyaz sütlü
anne memesi miydi
ya da kapalı gözlerle
bebenin memeyi emmesi miydi
sevgi neydi
Bir tas ayran mıydı
söğüt gölgesinde
Tütün basmak mıydı
kanayan yaraya
Gökleri kucaklayıp
halay çekmek miydi
Ağıtlar dinleyip
gözyaşı dökmek miydi
sevgi neydi
Gizlemek miydi
kalpteki volkanı
Söylemek miydi
bin türlü yalanı
Özlem gitmek miydi
bir merhabaya
Fal tutmak mıydı
yıldıza, aya
sevgi neydi.
Yaşlı bir nineyi
kolundan tutmak mıydı
Deliler gibi sevişip
dost gibi yatmak mıydı
Buluttan boşalırcasına
özgürce akmak mıydı
sevgi neydi
Sevgi neydi
güneşten parlak
ataşlardan sıcak
pamuktan yumuşak
yıldızlardan ırak
daha ırak mıydı
sevgi neydi?
Hıdır Çam
Aşk cesaret ister, kocaman bir
yürek ister. Aşk hayata karşı işlenilen en doğru suç ortaklığıdır,
Aşk hayatın tekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz.
Ve elbette Aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de
asla yakışık olmaz.
Niçin aşk? Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir
şeyse nedir bu yaşanan somut acılar, güzellikler?
Tek başına aşkı tanımlamak herşeyden soyutlamak mümkün mü?
Hayır! Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı. Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı.
Nedir şu aşk...? Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir,
bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir.
Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz. Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur,
'Aşık oldum'
dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla
anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik, aşkın sırrını da çözerdik herhalde.
Ama o zaman da aşkın insanı alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu.
Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en doğru suç ortakIığıdır,
aşk hayatın bütün tek düzeliğine,
bütün sıradanIığına en soylu başkaldırıdır.
Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yasanılan aşkı
suçlamak, yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz.
Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmesede, acı çekeceğini hissetsede,
yarın terkedileceğini bilsede, ailesini karşısına alacağını bilsede taviz
vermemeli aşkından, 'Seni Seviyorum' diyebilmeli göğsünü gere gere.
Aşk işte o zaman aşktır. Ve bunun dogrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın
kendisi doğrudur, kime karşı duyuluyorsa bu aşk,
doğru insanda işte odur.
Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı.
Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını
kurutmaya çalışmanız, bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umrunda değildir.
İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belkide yeni hayata geçebilme yolu...
Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de
hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve
bekletilmeye tahammülü de yoktur.
Bir başka göze bakmaya, bir başka tene
dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...
Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savunun aşkınızı.
Biliyor musunuz, hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteligin
içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK.! ! .
Lütfen ona haksızlık etmeyelim..
Alper AYGÜN
HASRET ZAMANLARI
Bugün sana aşık oluşumun bilmem kaçıncı günü.
Ve bilmem kaçıncı saati şimdi.
Milattan sonra mıydı, yoksa önce mi?
Yoksa milat, aşık olmam mıydı gözyaşlarına?
Gözyaşlarım, kum saatinin kum taneleri.
Aşk, sessiz ve sürekli akışında gizli.
Zaman kadar düzenli,
Aşk kadar, senin kadar gizemli.
Bilmem kaçıncı dakikası sana aşık oluşumun.
Her nedense savruldum saçlarınla,
Vuruldum yalancı bakışlarına.
Yalancı olan sevgi miydi, mestane gözlerin mi bilmem.
Yoksa gerçekler miydi yalan olan?
Güzel yüzünden arta kalan,
Hayalin kadar yalan.
Bilmem kaçıncı saniyesi sana aşık oluşumun.
Kalbimin kaçıncı haykırışı seni?
Kaçıncı duyuşum kapıda sesini?
İşte yine gelmeyişin,
Hayal kırıklığının hangi saniyesi.
Bilmem kaçıncı salisesi sana aşık oluşumun.
Ve alışamadığım yokluğunun.
Ne zamandır hasretim karbeyaz tenine.
Yokluğunda geçen saliseler kadar,
Akıttığım gözyaşları kadar,
Sana olan sevgim kadar çok hasretim sana.
Vuslat bir dua kadar uzak,
Ölüm kadar yakın bana,
Şimdi sessizce ağladığım mezarının başında...
Erdem Demirkol26.02.2001
Seninle olmanin en guzel yani ne biliyor musun?
Elin elime degmeden avuclarimi terleten sicakligini taa icimde hissetmek.
Seninle olmanin en kotu yani ne biliyor musun? 'Seni seviyorum'
sozcugu dilimin ucunu isirirken, her bulusmamizda bos yere saatlerce havadan
sudan soz etmek.
Seninle olmanin en heyecanli yani ne biliyor musun? Ayni seyleri seninle ayni
anda dusunmek, birlikte aglamak, gulmek.. Ve yanimdayken seni cilginca
ozlemek.
Seninle olmanin en aci yani ne biliyor musun? Kalabalik ortamlarda seni diger
dostlarinla paylasmak... Telefonda konustugun, yolda hatirini sordugun
insanlari, cocukca kiskanmak.
Yasadigin eski asklari dinlemek.
Seninle birlikte olmanin en mutlu yani ne biliyor musun? Tanidik birileriyle
karsilasma tedirginligi ile yollarda yurumek yanyana...
Elimdeki semsiyeye inat, yagmurda islanmak birlikte.
Elimde kircicegi seni beklemek... Ayni mekanlarda ayni yiyecekleri yemek. Şarap içmek...
Belki de visne votka.
Seninle olmanin en romantik yani ne biliyor musun? Sensiz gecelerde sana
soyleyemediklerimi yildizlara, aya anlatmak...Okudugum kitabin sayfalarinda,
dinledigim sarkilarin, turkulerin, siirlerin her Misrasinda seni bulmak.
Seninle olmanin en zor yani ne biliyor musun? Seni kaybetme korkusuyla, hayatta
ilk kez tattigim o tarifsiz duygularimi, umut denizinin ortasinda kureksiz bir
sandala hapsetmek...
Sevgili yerine yillarca dost kalmayi basarmak. Yalinayak yurumek bicagin en
keskin yerinde.
Kanadikca Tuz yerine gozyaslarimi basmak yuregime.
Seninle olmanin tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hic olmadin ki!
Olsaydin avuclarim terlemezdi...
Isirmazdim dilimin ucunu...
Ozlemezdim seni yanimdayken...
Kiskanmazdim.
Korkmazdim yollarda yurumekten...
Islanmazdim yagmurlarda...
Yildizlara, aya dert yanmaz, boyle her sarkida sarhos olmazdim.
Korkmazdim seni kaybetmekten, ayaklarim kan revan, atlardim sandaldan denize...
Ve her kulacta haykirirdim seni sevdigimi.
Sen hic benimle olmadin ki...
Ya aklin baska yerlerdeydi, ya yuregin!
DOST DEDIGIN
SEVILECEK BIRI OLMADIGIN ZAMANLARDA BILE SENI SEVMELI
SARILACAK BIRI OLMADIGIN ZAMANLARDA BILE SANA SARILMALI
DAYANILMAZ OLDUGUN ZAMANLARDA BILE SANA DAYANMALI
DOST DEDIGIN FANATIK OLMALI
BUTUN DUNYA SENI UZDUGUNDE SANA MORAL VERMELI
GUZEL HABERLER ALDIGINDA SENINLE DANS ETMELI
VE AGLADIGINDA SENINLE AGLAMALI
AMA HEPSINDEN DAHA COK
DOST MATEMATIKSEL OLMALI
SEVINCI CARPMALI
UZUNTUYU BOLMELI
GECMISI CIKARMALI
YARINI TOPLAMALI
KALBININ DERINLIKLERINDEKI IHTIYACI HESAPLAMALI
VE HER ZAMAN BUTUN PARCALARDAN DAHA BUYUK OLMALI
ISI BITINCE SENI BIR TARAFA ATMAMALI
HZ.MEVLANA
Sakın Unutma
Biliyor musun seven insan hassas oluyor
Sahte Sözler, Sahte gülüşler
Delicesine benliğini verdiğin o sevdalar
Kimsesiz öksüz çocuk gibi bırakıyor çaresiz
İnanmak istemedim yasak yalan aşklara
İlk defa bocaladım saflığımdan
Kurtulamadım bu aşk takıntılarından
Yüzüne bile bakamadım utandığımdan
İnsanlar iş, ekmek, özgürlük beklerken
Bunca dertlerin arasında umutsuz bir aşk
Hep sana gönülden inandığımdan
Yalan söylensin diyemi var bu sözcükler
İnsanın aklını karıştıran başını döndüren
Evde, işte, telefonda öpüşler, öpüşmeler
Başkasının kollarında gezişler, sevişmeler
Akıl erdiremediğim aşk böyle mi?
Yılmadan, yıkılmadan, yalan aşklara
Dokuz köyden kovulsam da
Aşağılanıp hep enayi ol samda
Seni sabırla beklediğime değecek
İşte o gün gerçek sevgi galip gelecek
Sakın unutma!
Sen gerçek sen oluncaya dek
Bekliyorum seni ölünceye dek
Mustafa Hatipoğlu
Aşkın Kanunu
I- Umumi Hükümler
Madde 1- Herkes aşık olabilir.
Madde 2- Hiç kimsenin aşkına mani olunamaz.
Madde 3- İyiyi kötüyü ayıramayan kimse aşık olamaz.
Madde 4- Aşık sevgilisini kendini sevmeye zorlayamaz.
Madde 5- Aşık olduğunu iddia eden kimse bunu ispata mecburdur.
Madde 6- Aşkın karşılıklı olması şart değildir.
II- İlan-ı Aşk
Madde 7- İlan-ı aşk, tek taraflı yönetilmesi gerekli bir irade
beyanıdır. Bu ilan bir şekli mahsusa tabi değildir.
Madde 8- İlan-ı aşk, yazılı şekilde olursa buna 'Aşk Mektubu' denir.
Madde 9- İmzasız aşk mektupları hiçbir hüküm ifade etmez. Meğer ki
Muhtevası yazarının hüviyetini sevgiliye haber vere.
Madde 10- Aşk ilan-ı sarih (belirgin) olabileceği gibi zimni de
olabilir.
Madde 11- Aşk mektubunun yırtılarak mursile(gönderene) iadesi sarih bir redveye yeni bir icaba davet mahiyetindedir.
Madde 12- Sarih veya zimmen reddedilmemiş bir icaba mahiyetindedir.
III- Aşk Birliği
Madde 13- Tarafların karşılıklı olarak ilan-ı aşk etmeleriyle 'aşk
akdi' doğar.
Madde 14- Birliğin devamı ve sariyeti için sevgililer hüsnüniyetle her çareye başvurabilir.
Madde 15- Bu maddelerin uygulanmasında A.K'nın 2.madesi kıyasen tatbik
edilir.
IV- Birliğin Sona Ermesi
Madde 16- Taraflardan biri, diğerinin aşkını istismar ederse kusursuz
taraf, birliği her zaman ve tek taraflı bir irade beyanı ile feshedebilir.
Madde 17- Aşıklardan birinin ölümü, ihaneti, yeni bir aşk birliği
kurması gibi hallerin her birinin vukuunda birlik kendiliğinden fesih
olur.
Madde 18- Taraflar karşılıklı olarak anlaşaraktan birliği feshedebilirler. Madde 19- Bir maşuk aynı zamanda bir kaç aşığı idare ediyorsa 'hüsnüniyet' iddiasında bulunamaz.
V- Sona Ermenin Neticeleri
Madde 20- Birlik taraflardan birinin ölümü ile sona erirse, diğer
taraf sevmekte devam edebilir.
Madde 21- Bir tarafın ihaneti halinde, kusursuz taraf, örf ve adete göre dilediği müeyyideyi tatbik etmekte serbesttir.
Madde 22- Bu kanunda, hakkında hüküm bulunmayan meselelerde örf ve adet, o dahi yoksa, Aşkın Kanunu'nun umumi hükümleri tatbik olunur.
Ey Aşk!
Sakin, sessiz, usulca geldi kapıma.
Hiç anlamadım bile orada olduğunu.
Sessizce geldi, yerleşti yüreğime.
Öylesine kırılgandı ki görmeliydiniz, öylesine narindi. Bakmaya doyamazdınız, baktıkça bakasınız gelirdi.
Sonra günün birinde kalktı gitti yüreğimden.
Nasıl üzüldüm bilemezsiniz, nasıl eksikliğini hissettim.
Meğer oymuş yaşama sevincim, mutluluğum.
Sonra bir baktım ki yine geliyor.
Eskisi gibi güzel. Yeri belliydi zaten.
Hemen geldi yerleşti.
Ama bende önüne geçilmez bir 'yine gider mi? ' korkusu...
Ey aşk!
Bu sefer benimle kalmaya mı geldin, yoksa yine ziyarete mi?
Aşk ki beni sana anlatan,
Aşk ki yaşamama sebep olan,
Aşk ki sadece sana duyulan,
O en yüce duygudur yüreğimde.
Aşk ki seninle hayat bulan,
Aşk ki yalnızlığımı paylaşan,
Aşk ki hayatımı aydınlatan,
O kudretli bakıştır gözlerimde.
Aşk ki beni yoktan vareden,
Aşk ki sensiz anlamı kaybolan,
Aşk ki güzel hayaller kurduran,
O sevimli dokunuştur ellerimde.
Aşk ki Ferhat'a dağları deldiren,
Aşk ki Mecnun'a çölleri geçirten,
Aşk ki Burak'a geceyi gündüz eden,
O en güzel mutluluktur düşlerimde.
Burak Akay
Aynaya Baktım Gördüm
Sizde bakın göreceksiniz :)