
Hasan Aydın
KİMSEDEN OLDUĞU GİBİ GÖRÜNMESİNİ BEKLEYEMEYİZ. ÇÜNKÜ İNSANLAR OLDUKLARI GİBİ GÖRÜNSELER, KİMSE KİMSENİN YÜZÜNE BAKAMAZDI. AMA OLMADIĞI GİBİ GÖRÜNMEMEK İNSANIN ELİNDEDİR VE OLMASI GEREKEN DE BUDUR.
KİMSEDEN OLDUĞU GİBİ GÖRÜNMESİNİ BEKLEYEMEYİZ. ÇÜNKÜ İNSANLAR OLDUKLARI GİBİ GÖRÜNSELER, KİMSE KİMSENİN YÜZÜNE BAKAMAZDI. AMA OLMADIĞI GİBİ GÖRÜNMEMEK İNSANIN ELİNDEDİR VE OLMASI GEREKEN DE BUDUR.
Milli Eğitim Bütçesinden en mütevazı payı almasına, maddi varlığını büyük ölçüde fakir halkın küçük tasarruflarına dayandırmasına rağmen; fakir insanların ve köylülerin heder olup gidecek nice evlâdını, üstün vasıflı insanlar haline getirerek topluma kazandıran, en nitelikli insanların en az maliyetle yetiştirildiği, tamamen yerli eğitim ekolü.
Öldürülen yahudi çocuklar için ağlayan; her defasında tevazuunu ima etmesine rağmen hastahanelerindeki hemşirelerden iyi bakım gördü diye asrın canavarı ABD'ye övgüler yağdıran; Filistin'de kurtuluş mücadelesi için çaresizlikten canlarını ortaya atan bîçare serdengeçtilere terörist diyen; ortalığın müslümanı katliam eden kasaplardan, müslümanın ırzına geçen hayvandan, müslümana işkence eden zalimden geçilmediği bir zamanda, sanki başka nefret edilecek insan kalmamış gibi, usame bin lâdin'den nefret ettiğini ilan eden; kendisine bağlı hanım öğrencilere 'Başörtüsü Allah'ın emridir. İlim de Allah'ın emridir. Fakat başörtüsü füruat, ilim ise ona nazaran rüçhanlı bir farzdır. O halde başınızı açıp öğrenime devam edin.' fetvasını veren; resmî ve/veya gayriresmî hiç bir bilimsel sıfat ve payesi olmadığı halde yurt içi ve yurt dışında akademisyen gibi kabul gören (ona bu ayrıcalık neden?) , pek çok insan için gaye ve hedefleri meçhul bir şahıs.
Kim olduğunu (Bendeniz müspet veya menfi bir tavsifte bulunmuyorum): 1987-1990 aralığında başörtüsü, islâm ve şeriat üzerine yazdığı makalelerden layık-ı veçhile anlayacağınız kişi.