Ortaokul da kütüphanemizden okumak için aldığım kitaplarda tanışmıştım, tanımıştım.
Ders kitaplarının arasında, derste, evde,bazen göstermeden okumam gereken, sakladığım şair ve yazarlardan biriydi.
Ders çalışma bahanesiyle evde, dersi dinliyor gibi yapıp okulda okuyordum.
Sanırım bazen okuduğum kitapları, kızların sevgililerini sakladığı gibi saklayıp, sevgilileriyle buluştuğu gibi yazarlarıyla da salonumuzda veya okulun tenha bankında buluştuğum hissi hakimdi.
O günleri hatırlatan birçok isimden biri. Gülerek hatırladığım Süleyman Efendi'nin nasırı:) **** Hiçbir şeyden çekmedi dünyada Nasırdan çektiği kadar; Hatta çirkin yaratıldığından bile O kadar müteessir değildi; Kundurası vurmadığı zamanlarda Anmazdı ama Allah'ın adını, Günahkâr da sayılmazdı.
Bazı şiirler vardır ulusal marşı gibi dildedir, bilinir. '' Yaş 35 yolun yarısı'' gibi şairi belirtmesekte, tırnak içine almasakta yine bilinir. C. Uslu'nun kötüsünüz şiirinin de bilindiğini düşünerek bir nevi ondan esintiyle yazılan bir iki satır yine o şairi ve şiiri göstereceğini düşünerek belirtmedim. Burası antoloji çağrışım bilinir illaki diye . Yanlış anlaşılma olmuş hissine kapıldım nedense.
Yok bu ben değilim. Sevdiğim ne varsa, canlı, cansız, hayvan, insan hemen söylerim sevdiğimi.
Bulunca da bir şey değişmiyor.
Yormamak lazım imiş.
sevinçle çığlık çığlığa anlatmaya başladı
*sonsuza kadar benimle olur musun? dedi
-sen ne dedin?
*deli misin? ne diyebilirim? evet dedim tabii
hafif asık suratıyla bükük dudağına bakıp
*niye öyle baktın ki?
-ay hadi bu dünya neysede, diğer tarafı da kabul etmişsin. ne biliim burası belki de
yani öte tarafta kimseyi isteyebileceğimi sanmıyorum,
insanları özellikle.
Ortaokul da kütüphanemizden okumak için aldığım kitaplarda tanışmıştım, tanımıştım.
Ders kitaplarının arasında, derste, evde,bazen göstermeden okumam gereken, sakladığım şair ve yazarlardan biriydi.
Ders çalışma bahanesiyle evde, dersi dinliyor gibi yapıp okulda okuyordum.
Sanırım bazen okuduğum kitapları, kızların sevgililerini sakladığı gibi saklayıp, sevgilileriyle buluştuğu gibi yazarlarıyla da salonumuzda veya okulun tenha bankında buluştuğum hissi hakimdi.
O günleri hatırlatan birçok isimden biri.
Gülerek hatırladığım Süleyman Efendi'nin nasırı:)
****
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah'ın adını,
Günahkâr da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendi’ye.
****
Bazı şiirler vardır ulusal marşı gibi dildedir, bilinir. '' Yaş 35 yolun yarısı'' gibi şairi belirtmesekte, tırnak içine almasakta yine bilinir.
C. Uslu'nun kötüsünüz şiirinin de bilindiğini düşünerek bir nevi ondan esintiyle yazılan bir iki satır yine o şairi ve şiiri göstereceğini düşünerek belirtmedim.
Burası antoloji çağrışım bilinir illaki diye .
Yanlış anlaşılma olmuş hissine kapıldım nedense.
hiç yemeğin dibini yakmamış gibi, tuzunu fazla kaçırmamış gibi, işe geç kalmamış gibi kötüsünüz.
doğruluk ve mükemmellik abideleri!
****
"daha ne kadar dayanabilirdim, herkesin bir başkasının acısı pahasına mutlu olduğu yaşama?"
****
''sobelendim, saklandığım saydam düşlerin ardında.
sunacak başka bir şeyim yoktu, bir çocuğun
bayram sabahındaki beklentisini sundum yaşama ''
*****
sonra hangi tarafa geçsek karşıda kaldık!
//Confessions Of A Dangerous Mind//2003
''Üzerinizde palyaço kıyafeti varsa deli olduğunuz anlaşılabilir mi? ''
Ahenk