Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • leyla ile mecnun05.12.2005 - 05:49

    mecnunum leylami gordum
    bir kerrece bakti gecti
    ne sordum nede soyledi
    kaslarini yikti gecti

    bilmem hangi burc yildizi
    bu dertler yareler bizi
    gamzen mihin bazi bazi
    yar sineme cakti gecti

    atesinden duramadim
    ben bu sirra eremedim
    seher vakti goremedim
    yildiz gibi akti gecti

  • la ilahe illallah01.12.2005 - 10:25

    ' La' senden baska herseye...sistemlere,izm lere, kanunlara,tagutlara,sahte ilahlara,ilahlastirilanlara...
    bir tek yaratici ve sahip var, oda sensin!

  • çocuk30.11.2005 - 21:57

    turlere ayrilirlar..bazilari apartman odalarinda buyumuslerdir, kaloriferli evlerde masalarda ders calismis veya bilgisyar oyunu oynamislardir. cikolata onlar icin siradandir.
    bazilari soguk kis gunlerinde kardesleri ile beraber bir sobanin basina toplanip, yere yayilarak ders calisir. bunlar bilgisyara dokunmamistirlar bile. cikolatayla da ya sehire goc ettiklerinde yada buyuduklerinde tanisirlar.
    bir kisim cocuk da vardir, bir sut biberonunun nasil silaha donustugunu, tasla nasil savas edildigini bilir. savasin cocuklari..
    hepsini seviyorum..

  • bağdat30.11.2005 - 09:10

    kildi meshur-i arab acem tarihini
    girdi burc-i evliyaya padisah i namdar
    (fuzuli-1534)

  • gece24.11.2005 - 04:05

    karanliktan korkarim ben..

  • amin maalouf23.11.2005 - 00:49

    butun kitaplarini okudum. evet okutturuyor..
    araplarin gozuyle hacli seferleri isimli kitabinin ismini yanlis koymus bence. haclilarin gozuyle araplar olmasi lazimdi..

  • vatan20.11.2005 - 06:32

    insanin hor gorulmedigi yer. anne sevkatiyle kucaklandigi yer. inancindan ve dusuncesinden oturu asagiliklar tarafindan asagilanmadigi yer. goreniniz varmi?

  • gidebilsem20.11.2005 - 05:05

    devre dagina. ama aylardan agustos olsa. buzun altindan cikan sudan icsem kana kana. kar yesem. nefti yesili cimenlere uzansam. sari mor kirmizi yaban ciceklerini koklasam. uzunsam devrenin eteklerine, tezek kokusu gelse burnuma, milkinazin sut kaznlarini yikarken cikardigi sesleri duysam, babamin harman sonrasi terinin kokusunu cigerlerime doldursam, yagmur agarken baktigimiz camlar yine yerinde olsa, misketlerimi caldigi icin dovdugum arkadasima bir poset misket gotursem, annemle yine bir oturusta bir demlik cayi icsem tandir baslarinda...

  • ve bütün çirkinler öldürülecek20.11.2005 - 04:53

    ne yani bendemi?

  • büyü19.11.2005 - 19:46

    Büyü nedir?


    Büyü; gerçek sebebi gizli olduğu için olduğundan başka şekilde hayal edilen göz bağlama, şarlatanlık ve hilekarlık demektir. Doğruyu yanlış, yanlışı doğru; hayali gerçek, gerçeği hayal gibi algılamaya sebep olduğundan kötü bir şeydir. Mesela; Hz. Musa (a.s.) ’ın asasının bir mucize olarak büyük bir yılana dönüşmesi karşısında bunalan Firavun, sihirbazları yardımına çağırmış, onlar da insanların gözlerini boyamış ve onları korkutmuşlar, (A’raf, 7/116) attıkları ipleri ve değnekleri koşuyor gibi göstermişlerdi. (Taha, 20/66)

    Bazı tefsirlerde bildirildiğine göre sihirbazlar, koyun barsaklarına civa doldurmuşlar, üstten tutunca değnek, ortadan tutunca ip gibi görünen bu barsakları sıcak kumların üzerine atmışlar. Sıcaktan çok etkilenen civa hareketlenince barsaklar, yılan gibi kıvrılmaya başlamışlardı. Oraya yılan görmek için gelen insanlar gördükleri manzara karşısında korkuya kapılmış onları koşan birer yılan gibi algılamışlardı. Hz. Musa (a.s.) değneğini atınca değneği sihirbazların yılanlarını yutmuş orada bulunanlardan önce sihirbazlar, bunun bir sihir olmadığını anladıkları için secdeye kapanmış ve Hz. Musa’ya inanmışlardı. (A’raf, 7/120)

    Tabiatta bilmediğimiz bir çok kanun vardır. Bazı kimseler bu kanunlardan bazısını öğrenerek insanları etkileyebilirler. Mesela; televizyonun hiç bilinmediği bir yerde kapalı devre televizyon yayınıyla insanları etki altına almak mümkündür. İnsanların büyü için kullandıkları yöntemler yeni keşifler ve yeni gelişmelerle değişebilir.

    Cinler aracılığıyla da büyü yapılabilir. Mesela; bir cinci yanına gelen bir kişiyle ilgili bilgileri ilişkide olduğu bir cinden alarak ona söyleyince o şahsı etkisi altına alabilir. “Ben hiç bir şey konuşmadan benim adımı, yaptığım işi, arkadaşlarımla ilişkilerimi vs. bildi” diyerek o şahsa insan üstü değer veren ve etkisi altına giren kişilere her zaman rastlanabilir.

    Sihirbazlar yaptıkları işin gerçeğini gizleyerek kendilerini olağanüstü güçlere sahip kişiler olarak takdim edip insanları etkileri altına almaya çalıştıkları için yaptıkları iş haramdır. Allah’ın vermediği bir gücün kendilerinde olduğunu; kendilerinin Allah’a ait bir kısım yetkileri kullanabileceklerini gösterdikleri için aynı zamanda şirk içine girmiş olurlar.


    Üste Dön
    Büyüyü bozmak için bir büyücüye mi gitmek gerekir?


    Büyü insanda ağır psikolojik etkiler bırakır. Büyüyü bozmak, bu etkiyi ortadan kaldırmak demektir. Bunun için büyücüye gidilmez. Yapılacak şey, kişinin kendine güvenini sağlayıcı çalışmalardır. Kur’an’ın anlamını düşünerek okumak, bu konuda çok etkili olur.

    Üste Dön
    Aileme yapılan bir büyünün beni etkilendiği söyleniyor. Bunun için ne yapılmalıdır?


    Bu tür şeyler insanın içini daraltır. İnsan kendini rahatlatmak ister. Kur’an-ı Kerim’in bir özelliği de okundukça insanı huzura kavuşturmasıdır. Çünkü o, insanlar için bir rahmet ve şifadır:

    “Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerde olan (dertlere) bir şifa, mü’minler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.” (Yunus, 10/57)

    “Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için bir şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır.” (İsra, 17/82)

    Kur’an’ın bir diğer adı da “zikir” dir:

    “O Zikri (Kur’an'ı) biz indirdik ve onu elbette biz koruyacağız.” (Hicr, 15/9)

    Kur’an’ı Zikir olarak vasıflandıran Allah-u Teala, kalplerin ancak bu zikri okumakla tatmin olacağını bildirmektedir:

    “(Onlar) İman edenler ve gönülleri Allah’ın zikri ile sükunete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ın zikri ile sükunet bulur.” (Ra’d, 13/28)

    Bu ayetlerde işaret edildiği gibi Kur’an okumak insanı huzura sevk eder, ona şifa ve gönül huzuru verir. Bu sebeple müslüman bir insanın, her daim Kur’an’ı anlayarak okuması ve ondan öğrendiklerini hayatına geçirmesi lazımdır ki her türlü kötülüklere, büyülere karşı sağlam bir koruyucusu olsun.