Mesela, Mehmet Âkiflerin, Nazımların, Necip Fazılların, Orhan Velilerin var olduğu bir dünyada şiir yazmak kimin haddine? İmam ebu Hanifelerin, Şaiflerin, Buharilerin diz çürüttüğü rahle dünyasında ilimden söz etmek kimin haddine? Ya da, 'İnsan kendini bilmiyorsa diye insana sorular soran ve bu uğurda can veren "bilmenin felsefesini savunan ve bunu canıyla ödeyen Sokrates'in alanına el uzatmak Sadi Şirazi'nin haddine mi? Deseydi ki haddim değil! acaba bu gün biz bu sözü duyar mıydık Şiraziden?
Abla o ne müthiş bir çıkarım öyle. İnsan bazen sınırlarını zorlamasaydı bir çok mevzuda geri kalmışlığı yaşardı. Ve kim belirleyecek kimin neye, nereye kadar sınırları olduğunu?
Ciğer kalmamıştır. Ya abla ben söz verdim, sözümün çıktığı tenden daha değerli olana ki, günde bir paketi geçmeyecek sigaram diye. Ama sen beni zorluyorsun. Oruç tutan adamın karşısında yemek yer gibi. ;))
Sınırlı sözcüklerin içini anlamlı ve değerli kılan kaleminin önünde saygı ile eğiliyorum ablacım. Bir söz bir hisse mukabilinden herkes kendi payına düşeni almıştır.
Cevap oldukça kaliteli ve etkili. Lakin; insan eylemleri ile kendi özünü açığa vermez mi? Yani dışardan A diyen birisi arkaplanda B ile meşgul, bunu biliyorsak mesela. O kişinin özü ve sözünün bir olmadığına kanıt değil midir bu?
(Bu sadece soru değildi) Özümüz ve sözümüz bir değilse şayet, ki bir olmayanların olduğuna şahidiz. Buraya yazdıklarımızı mı kaydedecek melekler, içimizdeki asıl sebebi mi? Bu kayıtlar bizim lehimize de kullanılacak mı, yoksa bizim de ayrıca kayıt tutmamız gerekir mi?
Günaydın özü sözü bir olan herkese... Bugün de güne soru benden gelsin RABİA Abla :)) Meleklerin her eylemimizi kaydettikleri söylenir. Burada yazdıklarımız da buna dahil midir? Hadi şiirlerimiz bize ait, ama bu foruma yazdıklarımız, birbirimize mesajlarımız da "KAYIT" tutuluyor mudur?
Mesela, Mehmet Âkiflerin, Nazımların, Necip Fazılların, Orhan Velilerin var olduğu bir dünyada şiir yazmak kimin haddine?
İmam ebu Hanifelerin, Şaiflerin, Buharilerin diz çürüttüğü rahle dünyasında ilimden söz etmek kimin haddine?
Ya da, 'İnsan kendini bilmiyorsa diye insana sorular soran ve bu uğurda can veren "bilmenin felsefesini savunan ve bunu canıyla ödeyen Sokrates'in alanına el uzatmak Sadi Şirazi'nin haddine mi? Deseydi ki haddim değil! acaba bu gün biz bu sözü duyar mıydık Şiraziden?
Abla o ne müthiş bir çıkarım öyle.
İnsan bazen sınırlarını zorlamasaydı bir çok mevzuda geri kalmışlığı yaşardı.
Ve kim belirleyecek kimin neye, nereye kadar sınırları olduğunu?
Nesimi'ye kulak verelim o halde. Bakalım sadra şifa neler var o koca yürekte.
Sözü bozmaya teşvik ve tahrikten dolayı, en azından taksirle bozmaktan dolayı yargılanırsın abla. Yok öyle. Damara türkü zerk edip banane demek.
Ciğer kalmamıştır.
Ya abla ben söz verdim, sözümün çıktığı tenden daha değerli olana ki, günde bir paketi geçmeyecek sigaram diye. Ama sen beni zorluyorsun.
Oruç tutan adamın karşısında yemek yer gibi. ;))
Sınırlı sözcüklerin içini anlamlı ve değerli kılan kaleminin önünde saygı ile eğiliyorum ablacım.
Bir söz bir hisse mukabilinden herkes kendi payına düşeni almıştır.
Cevap oldukça kaliteli ve etkili. Lakin; insan eylemleri ile kendi özünü açığa vermez mi?
Yani dışardan A diyen birisi arkaplanda B ile meşgul, bunu biliyorsak mesela. O kişinin özü ve sözünün bir olmadığına kanıt değil midir bu?
Meksika sınırını hiç kaçırmazdım. Muhteşem bir programdı.
(Bu sadece soru değildi)
Özümüz ve sözümüz bir değilse şayet, ki bir olmayanların olduğuna şahidiz.
Buraya yazdıklarımızı mı kaydedecek melekler, içimizdeki asıl sebebi mi?
Bu kayıtlar bizim lehimize de kullanılacak mı, yoksa bizim de ayrıca kayıt tutmamız gerekir mi?
Günaydın özü sözü bir olan herkese...
Bugün de güne soru benden gelsin RABİA Abla :))
Meleklerin her eylemimizi kaydettikleri söylenir.
Burada yazdıklarımız da buna dahil midir?
Hadi şiirlerimiz bize ait, ama bu foruma yazdıklarımız, birbirimize mesajlarımız da "KAYIT" tutuluyor mudur?