Marks aşırı şekilde dindar bir yahudi idi. Kabalacılık sistemine her zaman sadık kalmıştır... Onun ahlak(!) teorisi, Kabalanın fikirlerinin örgüleşmiş hâlidir. Bu sisteme göre aile lüzumsuzdur.
ve de ne ilgisi var sevdaların sınıfla diyen bütün apolitik teoriler için bakın tarihin piçlerinin bütün sayfalarına.. (murathan mungan) politize olun.marx külliyatından başlayın.1844 el yazmaları ilk eseridir.devamı gelir.okuyun.
suphi suphi bir acayip adam suphi suphi benim canım ciğerim kimse bilmez nereli olduğunu suphi suphi bir acayip adam suphi suphi susar akşama doğru bir cebinde daskapital bir cebinde daskapital bir cebinde kenevir tohumu suphi suphi bir acayip adam suphi suphi benim canım ciğerim fırtınadan arta kalmış bir teknede tevekkül içinde görkemli sakalı ve iğleti paltasıyla gizlediği macerasıyla bir acayip adam yaşardı akşamları susardı ben konuşsam kızardı bir sürgün kasabasıydı bir eski zamandı hazirandı çocuktum evden kaçmıştım gelip ona sığınmıştım küçücük bir koydu sığdı burayı keşfeden belki oydu uzaktan kasabanın ışıkları yanardı içim anneyle dolardı ağlardım suphi şöyle bir göz atardı gizli bir cigara sarardı ağlardı sonra barışırdık ben fülüt çalardım cigara sönerdi ağlardık nerden geldiğini bilmezdim kimsesizdi belki kimliksizdi onun macerası onu ilgilendirirdi kimseye ilişmezdi birşeylere küfrederdi hep tedirgin bir balık gibi uyurdu bazen kaybolurdu arardım yağmurun altında dururdu bir kalın kitabı vardı cebinde dururdu hergün okurdu ben birşey anlamazdım kapağını seyreder duymazdım SAKALLI BİR RESİMDİ KİMDİ? NE KADAR MÜTEEBESSİMDİ? sordum birgün suphiye söylediklerini niye anlamıyorum diye bildiklerini dedi yüzleştir hayatla ve sınamaktan korkma doğruyla yanlışı ozaman anlayabilirsin ve onu anlıyabilirsin sonra gülerdi günlerim yüzlerce ayrıtıyı merak etmekle geçerdi sonra yine akşam olurdu suphi susardı ben konuşsam kızardı tekneye martılar konardı yüreğim suphiye yanardı ağlardım suphi denize tükürürdü gökyüzünü tarardı ağ bir sürgün kasabasıydı bir eski zamandı hazirandı çocuktum evden kaçmıştım gelip ona sığınmıştım bir gün aksilik oldu annem beni buldu suphi kaçıp kayboldu kasaba çalkalandı olay oldu ben sustum kanım dondulardı sonra barışırdık ben fülüt çalardım yıldız kayardı ağlardık suphi suphi bir acayip adam suphi suphi benim canım ciğerim kimse bilmez nereli olduğunu suphi suphi bir acayip adam suphi suphi susar akşama doğru BİR ELİNDE DAS KAPİTAL BİR ELİNDE DAS KAPİTAL BİR ELİNDE KENEVİR TOHUMU suphi suphi bir acayip adam suphi suphi benim canım ciğerim polisler onu bulduğunda tekti felaketti herkes meydanda birikti karakoldan içeri girerken sanki mağrur bir tüfekti ansızın dönüp bana baktı anladın mı dedi anladım dedim anladım ve o günden sonra hiç bir zaman hiç bir yerde hiç ağlamadım
Marks aşırı şekilde dindar bir yahudi idi. Kabalacılık sistemine her zaman sadık kalmıştır... Onun ahlak(!) teorisi, Kabalanın fikirlerinin örgüleşmiş hâlidir. Bu sisteme göre aile lüzumsuzdur.
ve de ne ilgisi var sevdaların sınıfla
diyen bütün apolitik teoriler için
bakın tarihin piçlerinin bütün sayfalarına.. (murathan mungan)
politize olun.marx külliyatından başlayın.1844 el yazmaları ilk eseridir.devamı gelir.okuyun.
suphi suphi bir acayip adam
suphi suphi benim canım ciğerim
kimse bilmez nereli olduğunu
suphi suphi bir acayip adam
suphi suphi susar akşama doğru
bir cebinde daskapital
bir cebinde daskapital
bir cebinde kenevir tohumu
suphi suphi bir acayip adam
suphi suphi benim canım ciğerim
fırtınadan arta kalmış bir teknede
tevekkül içinde görkemli sakalı
ve iğleti paltasıyla
gizlediği macerasıyla
bir acayip adam yaşardı
akşamları susardı ben konuşsam kızardı
bir sürgün kasabasıydı
bir eski zamandı hazirandı
çocuktum evden kaçmıştım
gelip ona sığınmıştım
küçücük bir koydu sığdı
burayı keşfeden belki oydu
uzaktan kasabanın ışıkları yanardı
içim anneyle dolardı ağlardım
suphi şöyle bir göz atardı
gizli bir cigara sarardı ağlardı
sonra barışırdık ben fülüt çalardım
cigara sönerdi ağlardık
nerden geldiğini bilmezdim
kimsesizdi belki kimliksizdi
onun macerası onu ilgilendirirdi
kimseye ilişmezdi
birşeylere küfrederdi hep
tedirgin bir balık gibi uyurdu
bazen kaybolurdu arardım
yağmurun altında dururdu
bir kalın kitabı vardı cebinde dururdu
hergün okurdu ben birşey anlamazdım
kapağını seyreder duymazdım
SAKALLI BİR RESİMDİ KİMDİ?
NE KADAR MÜTEEBESSİMDİ?
sordum birgün suphiye
söylediklerini niye anlamıyorum diye
bildiklerini dedi yüzleştir hayatla
ve sınamaktan korkma
doğruyla yanlışı ozaman anlayabilirsin
ve onu anlıyabilirsin sonra gülerdi
günlerim yüzlerce ayrıtıyı merak etmekle geçerdi
sonra yine akşam olurdu suphi susardı
ben konuşsam kızardı tekneye martılar konardı
yüreğim suphiye yanardı ağlardım
suphi denize tükürürdü gökyüzünü tarardı ağ
bir sürgün kasabasıydı
bir eski zamandı hazirandı
çocuktum evden kaçmıştım
gelip ona sığınmıştım
bir gün aksilik oldu annem beni buldu
suphi kaçıp kayboldu
kasaba çalkalandı olay oldu
ben sustum kanım dondulardı
sonra barışırdık ben fülüt çalardım
yıldız kayardı ağlardık
suphi suphi bir acayip adam
suphi suphi benim canım ciğerim
kimse bilmez nereli olduğunu
suphi suphi bir acayip adam
suphi suphi susar akşama doğru
BİR ELİNDE DAS KAPİTAL
BİR ELİNDE DAS KAPİTAL
BİR ELİNDE KENEVİR TOHUMU
suphi suphi bir acayip adam
suphi suphi benim canım ciğerim
polisler onu bulduğunda tekti felaketti
herkes meydanda birikti
karakoldan içeri girerken sanki mağrur bir tüfekti
ansızın dönüp bana baktı anladın mı dedi
anladım dedim anladım
ve o günden sonra hiç bir zaman hiç bir yerde hiç ağlamadım
Bir acayip Adam/ Ahmet Kaya
bkz. Karl Marx
Yahudi kökenli olduğu söylenen Alman iktisatçısı. En önemli eseri Das Capitale dir.