Damla toprağa düşünce
Ezelden beri
Bir tohumun sancısını duymuşumdur
Tohumsa belki tanır belki tanımaz beni.
Bütün dizelerin üstüne toprak serilirdi
Sen ıraklaştığında buralardan
Trenler makas değiştirirdi geldiği yöne yeniden
Yönelmek için
Kuşlar kaçışmaya çalışırlardı bulutlara dala çıka.
Yıkılırdı geceler.yıldızlar söndürürlerdi ışıklarını
Sen gerçeği anımsamıyorsun Julia
Aslında büyüyü bir güzel karalamaya gelmiştin
I Want to Hold Your Hand’u
Birlikte dinlemiştik The Beatles’tan
Öldürmek yok bazı şeyleri
Ezik ve büklüm ara yollarda ve orada dönencelerden yaz ortası
Kobalt daralması sarar etrafı arar dururum her yanda seni,gizlenirsin
Ki turkuvazdır gözlerin
Durak tedirginlikleri sonra apar topar koşuşturmalar
Bir basamakta burkulan ayak bileği saat ondokuza ondokuz bile kalmamışken
Yıldızlar gibi geceleyin
Bir başına ve hazırlıksız
Bana dokunmaya gel
Yasaklanmamış sözcüklerden
Tadımlık şiirler dök dudağıma
Durmaksızın epriyor gece.İçindeki
sabır hazırlanmaktadır yarına.
Gözlerimi tutuşturan göz kırpmaları
buruşuk düşlerini çöpe atan kadının
Kaybedemeyeceği umutlarından başka
Ne olabilir ki…
*
Bana birbirimizi demleyecek birkaç aşk sözcüğü
Fısıldar mısın?
Yanık kahve kokusu kıvamında
Çam sakızı çoban armağanı olsun…
Dündü.
Zamanın kırılma yerinde seni…
Esrarengiz oyunlar içinde bir Kudüs yosmasıydın.
Karanlığa öykündün ,gördüm
Dokunma bu sancıya
Yayılmalı inceden inceye
Gerebildiğince yüzümü göz bebeğimi
Sarabildiği kıskançlıkla




-
Serap Saylam Şen
-
Fahri Çinçik
-
Xalide Efendiyeva
Tüm YorumlarMuhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti