Sen,gözlerini aydınlıktan sakınan çocuk!
Bilmelisin ki harbe giderken beynine musallat olan nefret ve öfke,
Dönüşte zafer şarkılarının söylendiği bahçelerden geçişinde bir perdedir gözlerinde.
Aynada bakındığın suret,yüzü olmayan astarlı bir elbise gibidir bedeninde.
Öfkenin keskin zehri her an dolanırken damarlarından en uç hücrelerine;
Kelebeğin ömrü dahi uzundur senin mutluluk filminden.
Gülümse,
Hadi gülümse.
Belki umut olur gülümsemen,
Belki sımsıcak bir güneş olur ve dağılır her yere.
Silinir gökyüzünden zemheri kışı.
Dokunur üşümüş ruha,dokunur yalnızlığa.
Ufuk çizgisinde kaybolup giderken güneşin çehresi,
Günbatımı yapışır gözbebeklerine.
Geride göğe dağılan kızıl bir çarşaf serilir.
Sonrasında simsiyah bir gece hükmeder tüm gökkubeye.
Giden günbatımı ile bir gün daha düşer ömürden
ve alıp gider yaşanılmamış bir günü daha.
Gün gelip
Dağ yağmur sesine uyanınca
Toprak altında bizler sürgün verip
Filiz açacağız.
Delip toprağı kara bağrından
Yudum yudum ışığa dudak değdirecek,
Sesinin ulaştığı en uzak yer,
Gözlerinin değdiği
Ve gözlerimin varlığına şahit olduğu
her mekan,
Varlığının dokunduğu her nokta;
Mülteciliğimi bitiren tek vatan,
Sen diyorum,
Sen!
Korkunun gölgesi zihninde,
Öfkenin ve nefretin zehri bedeninde,
Ümitsizliğin karanlığı
bu kadar içine sinmişken,
Haberin ola ki
Ne zabıtalar rüşvet alıyor,
Ne de müfettişler idare ediyor artık.
O yüzden son sevilme tarihin
Son gelebilme ihtimalin dolduğundan
En güzel vitrinlerime koyduğum seni
Hasretinden ne prangalar eskittim,
Ne de bir ömrü bekleyişte tükettim.
Sadece ve sadece
Hasretinden dokuz doğurdum geceleri.
Hem de sancılardan feryatlarım göklere değip titreterek.
Doğurduklarımdan sekizini yoluna kurban edip
Senden yol alıp sana varamayan meçhul bir gemiyim yokluğunda.
Sensizlik paslı bir demir gibi tüm ruhumu kesip kanatıyor.
Tetanos nöbetleri damarlarımda depreşiyor.
Salgın hastalıklar kol gezip rehin alıyor,
Karantina günleri kuşatıyor tüm varlığımı yokluğunda.
Oysa ki varlığının en silik belirtisi bile bedenimi bu nöbetlerden kurtarıyor.
Hayat,hasret, hayal...
Hayat böyledir işte;
Hasret ile hayalin
orta yerinde kalakalırsın.
Gözlerine,aklına ,zihnine hayali,
Kanına, hücrelerine hasreti karışır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!