Hiç kimseciklerin umurunda bile değil,
Âşık bülbül dalda ah çekip de şakıyor!
İçine konduğu kaba benziyor her şekil,
Herkes olaya kendi açısından bakıyor.
İnsanlar vardır:
Silik,
Sıradan…
Malda, mülkte; makamda,mevkide
Gözleri yoktur.
Söz etmezler paradan.
Anlatma en yakınına bile sırrını,
Söyleme saçının teline bile.
Anlatır diğer saç tellerine;
Söyleme sırrını rüzgâra,
Rüzgâr fısıldar ağaçlara,
Ağaçlar anlatır kuşlara,
Sisli bir sonbahar günü yaşıyorum ülkemde,
Yaprak ölüleri yüzüyor durgun sularda.
Konar mı bizim de başımıza talih kuşu,
Verir mi bir gün kara günler son nefesini,
Bil ki duyacak Mevla’m gariplerin sesini.
Geleceğe doğru tırmanırken zaman,
Daralan kafalardan akmıyor artık fikir.
Tıkanan damarlarda dolaşmıyor temiz kan;
Bütün damarlardan kir akıyor kir! ..
Kir taşıyor ırmaklar dalgalı denizlere,
Seni ne çok sevdiğimi bir bilsen,
Yüreğimin içi güler bir gülsen.
Sen gül ki, yüreğimin içi gülsün,
Sen gül ki,ben de güleyim…
Yüreğimin içi ağlar,sen ağlarsan,
Her zaman dosdoğru ol,söyleme yalanı,
Çıkarsın tatlı dilin deliğinden yılanı,
Ölünce hayırla ansın insanın geride kalanı.
Kırıcı olma,kırar mı insanı insan?
Çalma başkasının malını,olma hırsız,
Sev diyorlar,
Sevmeden sevilmiyor,
Sevilmeden de sevilmiyor ki…
Gözünde bir gökkuşağı görsem
Severim belki…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!