O kumral saçların omuzlarından aksın
Gökyüzünde bulutların aktığı gibi.
Cümle âlem arkandan hasretle baksın
Âşık Mecnun'un Leyla'ya baktığı gibi.
Esmer,siyah,sarı değil;süt gibi aksın
Aşk, ne akıldadır ne de başta,
Ne de yazılıdır bir sert taşta.
Aşk,gizlidir gönülden süzülen
Bir damlacık o hüzünlü yaşta…
Aşk kısım kısım ve başka başka,
Günümüzde bazı şairler
Anlamlı sözcüklerle ölçüsüz,uyaksız
Anlamsız şiirler yazıyorlar
Ve adeta şiirin mezarını kazıyorlar.
Yapsan bir hile
Üç beş şairin şiirinden alsan birer dize
Hatırlamasam da annem mübarek yüzünü
Sararıp solmuş bir resmin bile yok elimde!
Saçlarım söyler başımdaki parmak izini.
Tespih gibi her gün çekerim adın dilimde.
Benim istediğim minnacık bir evdi,
Bazen annem beni bir gül gibi sevdi,
An oluyor gülüyorum,an oluyor ağlıyorum,
Bilmem ki ben bu kötü dünyada ne kâr sağlıyorum.
Ne İstanbul,ne İzmir,ne adana,ne Konya…
Hani Akdeniz’in koynunda bir şehir var ya
İşte orası benim doğduğum şehir Antalya!
Hani Gazi Mutafa Kemal Paşa şöyle der ya:
“Şüphesiz dünyanın en güzel yeridir Antalya!”
Antalya’m cennete naziresin
Dünyada eşi bulunmaz bir hazinesin
Sana çirkinlikler küskündür,
Ayın güneşine,güneşin ayına üstündür.
Antalya’m,Sen yeryüzünde birsin
Henüz yazılamayan bir şiirsin.
Dokuz ay karnında taşır,
Ne cefakârdır anneler.
Bıkmaz geçse de bir asır,
Ne fedakârdır anneler!
Yüreği sanki gökyüzü,
Kimliğini yitirenlerce kaymakam, vali
Militandır;bilsin ki bunu bütün ahali.
Şimdi bize kimse”öğretmen” demiyor bil ki,
Sen gider isen bize”öğretmen”derler belki.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!