Düşünceyi bir buzdan kalıba dondurdular,
Bir mahpus gibi zihnin içine kondurdular.
Çözülecektir bir gün bu kalıptaki buzlar,
Çözülen buzlarda boğulacak bu soysuzlar.
Babam,
Bugün babalar günü
Ama bir güne sığdıramam ki ben seni,
Dua ediyorum ben senin için
Sabah akşam.
Bundan bin dört yüz kusur sene evvel,
Nebi, üstüne söz koydu İstanbul.
Bütün âlem; yedi iklim ,yedi düvel,
Güzelliğine göz koydu İstanbul.
“Onu fetheden ne güzel kumandan,
Vakit sustu,
Aydınlık sustu,
Ay sustu,
Güneş sustu,
Her şey sustu,
Hayat sustu…
Günlerden yirmi beş Aralık...
Işıl ışıl güzel bir gün...
Yaz günü gibi güneşli,
İlkbahar gibi ılık...
Ülkemin insanları gibi sıcak,
Memleketim gibi aydınlık...
Çıplak görünce göğünde güneşi
Kızardı birden dalında elmalar.
En kavi yerinden çatladı birden
Göğüne su taşıyan düz aynalar.
Dolaşır damarımda kandan nehir
Bugün gökyüzü al mı al
Üstünde bir hilal
Ak mı ak
Koynunda bir yıldız
Parlak mı parlak…
Aşk,tek kelime,tek hece
Toplanmıştır onda
Bütün tutkular,bütün sevgiler.
Anlatamazlar onun anlattığını
Bir araya gelse bütün insanlar,
Bütün kitaplar,gazeteler ve dergiler…
Analar bazen aslan doğurur,bazen çakal…
Büyüyünce aslan, olur bir yiğit.
Çakal ise,ister sarık taksın,ister giysin cüppe
İsterse bıraksın bir avuç sakal,
Büyüyünce olur nankör bir it.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!