Bu gece ne kadar hoş,
Yıldızlar parlak...
Derdimin yangını sardı gölgeni.
Güller açar geçtiğin yollarda;
Güller...İri güller...Artık aşk acısını damıtır.
Sürükledi ırmak söğüt dallarını.
Kapalı çarşı”kapalı kutu”değil artık.
Sadece üstü kapalı; önden,yandan açık…
Dolanıyorum kapalı çarşı içinde
Deniz kızları geçiyor açık saçık
Esnaftan baziları şen şakrak
Bazılarının elindeki sigara uyukluyor,
Yüzüstü çok süründüm,
Veda etmek istiyorum bu yüklere...
Allah'ım tut elimden;
Kaldır beni göklere!
Yeniden doğururken ağaçlar kendini her bahar,
Biraz daha soldurur rengini her mevsim insanlar.
Bırakın da kutlasın ağaçlar doğum günlerini,
Rengi solan insan için bunda sevinecek ne var?
Tükendi, tükenmez sanılan o bulunmaz hazine,
Dışarıdan görenler"ne sakin adam"diyorlar,
Fakat içimde hiç bitmiyor şiddetli savaşlar.
İyilerle kötüler birbirlerini yiyorlar,
Onun için kanlı akıyor gözlerimden yaşlar.
Güzel bir günde denize nazır,
Bir çay bahçesinde çay içiyorum.
Güneş,deniz,hava...Her şey hazır...
Keyifle içerken tavşan kanı çayımı,
Mutlu oluyor,kendimden geçiyorum.
Severim seni ey güzel deniz!
Dinleniyor bakınca gözlerim,
Şiirdir sana bütün sözlerim,
Severim seni ey güzel deniz!
Şehrin gürültüsünden çok uzak,
Sabah vakti bir kızıllık var seherde,
Bir telaş,bir hazırlık var her yerde.
Doğunca güneş ufuktan,
Kalkar gözlerden perde...
Doğunca güneş hareketlenir böcekler,
Bir gün padişahın biri huzuruna çağırır vezirini,
Artırması gerektiğini söyler devletin vergisini,
Daha sonra da ölçmesini ister halkın tepkisini.
Devletin vergisini bir miktar artırır vezir,
Girer halkın içine orada bekler hazır.
Antalya’nın kumsalı,güneşi,denizi
Kamaştırır mavisi gözlerinizi.
Yakar genzinizi portakal çiçeği kokusu!
Diyarbakır’ın karpuzu,Anamur’un muzu…
Fışkırır pınarlarından buz gibi su
Doldurur genizleri yarpuz kokusu…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!