Bülbül gülün aşkından bir hal olmuş,
Yok o bağda senin aradığın gül,
Bahçede gül, bülbüle hayal olmuş!
Solmuş gülde bahar,baharda gül,
Sus artık sus, feryat etme ey bülbül!
İçtim aşk şarabını kana kana
Bülbül gibi sana mestane geldim
Ey yâr! Aç gönül kapını bana
Düşman değil, sana dostane geldim.
Dediler” şimdi dağlarda kar vardır
Yıllardır gurbette canım kızım,
Onsuz geçiyor,kışım,baharım,yazım
Ey rüzgâr!
Eğer uğrarsan kızıma
Önce selam söyle ona
Ve sonra de ki:
Ortalık gündüz gibi aydınlanır
Zifiri karanlıkta gülse canan
Divane gönlüm gün doğdu zanneder
Mehtapsız gecelerde gelse canan.
Bulandı saf aklım yârin nutkundan
Bir yaz geçti şimdi buradan,
Güneş yüklü,
Beyaz önlüklü...
Bir yaz geçti şimdi buradan
Mor dağları yakarak...
Ey güzel! bağışla bana güzel ismini,
Çizdim kalbime sevgiyle kalbinin resmini.
Baldan daha tatlı geldi bana şirin sözlerin,
Hangi dünyaya baksam orada gözlerin.
Bir güneş gibi doğdun yüzüme,
Neden düşelim bu cihanda kıskaca?
Sarılmadık ki bu dünyaya sıkıca
Ömrümüzü eğitime verip ettik canımızı feda.
İstedik ki kalsın şu cihanda bizden hoş bir sada
Neden olsun hayatımız ziyan?
Hamdolsun yetiştirdik binlerce fidan…
Ben acılarla beslenen pınardan su içtim,
Gülleri solmuş kuru bir diken seçtim,
Eğildim, büküldüm,iğne deliğinden geçtim.
Hep isyana sürükledi beni sözlerin,
Sanki yüreğinin rengiydi kara gözlerin.
Dışarıdan görenler"ne sakin adam"diyorlar,
Fakat içimde hiç bitmiyor şiddetli savaşlar.
İyilerle kötüler birbirlerini yiyorlar,
Onun için kanlı akıyor gözlerimden yaşlar.
Bağrıma akıttığım gözyaşlarım,
Göl oluyor,
Yetişin a dostlar
Yüzme bilmeyen yüreğim boğuluyor!
Duymuyor çığlığımı kimse,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!