Davul zurna, oyun hava çalarken
Dertlerimle halay çektim gezerken
Çok yalvardım, alim cahil çalarken
Dert veren beşeri, yine sevmiştim
*
Her bir derde aşık oldum, sen gibi
Karların içinde kardelen gülü
Kokusu çok ayrı, rengi çok ayrı
Görmeyi bilene her mevsim gülü
Hem kokla hem de sev, bir de vereni
*
Aklından geçeni kaleme döken
Sen ki dillerde değil
Gel gönül bahçeme giresin
Sözlere dökemeden sevgini
Şu özüme girip gülesin
Arama saltanat koltuğunu hiç bir yerde
Sen ömrümde,
Sen kuzu oldun
Bende hep senin çobanın
Dere tepe demeden, peşinden koştum
Ne seher yeli durdurdu, nede akşam rüzgarı
Gölge gibi izledim,
Sen ay gibi parlarken, döndüm her gün çevrende
Sen sarılmasan da bana
Toprak, elbet bir gün sarılacak
Her gün asık suratınla, yaksan da yüreğimi
Toprak, bir gün üzerimde güller bitirecek
İnatla direniyorum
Mutlu edecek bir söze, hasret güzel insan yüreğine
Hayatın şartları canı yakarken
Derdime derman ol, canım öğretmen
İnsanlar cahilce boy boy ürerken
Cehaleti yok eden sensin öğretmen
İlimin irfanın temel taşısın
Sensiz çekilmiyor ki hayat
Hangi denize açılsam
Sanki engeller hep peş peşe
Koca koca dalgalar getiriyor
Hep aynı limana
Bekliyorum ki güneş doğsun
Sensiz geçen günü bir de bana sor
Hazan mevsimine döndü yüreğim
Sineme od düştü görsen nasıl kor
Derya deniz olsan sönmez yüreğim
Güneşin önüne bulutlar geldi
Sen Teşekkür Et, Ben Şükür Diyeyim
Sanma ki çok güçlüsün, bir baksan şu haline
Havandan ayakların, basmıyor ki yerlere
Burnun bulut çizerken, eyvallahsız yaşarsın
Nasılda büyüklük, taslayıp geziyorsun
*
Sanki dün gibi geçti, onca aylar seneler
Unuttum sanma sakın, yüreğimde sen varsın
Silmeye çalışsam da, çıkmadı kaldı izler
Parlayan yıldızların, içinde hep sen varsın
Karanlık bir gecede, nerden çıktın karşıma




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!