Seni, senden almaya,
Ezelden bir sözüm var,
Seni önce senden, sonra herkesten saklarım,
O güzel gözlerini, kimsecikler görmesin
Gözlerinin önünde hep perde olacağım
Özümden özüne, sevda seli akarken,
Seni, senden isterim
Gel bu gece çıkalım dağların başına
El ele vererek, yıldızları seyredelim
Hayallere dalarken, erelim huzura
Varsın, gitsin, kalmasın kötü bir şey aklımda
Duy şu öten böceklerin sesini
Davul zurna, oyun hava çalarken
Dertlerimle halay çektim gezerken
Çok yalvardım, alim cahil çalarken
Dert veren beşeri, yine sevmiştim
*
Her bir derde aşık oldum, sen gibi
Karların içinde kardelen gülü
Kokusu çok ayrı, rengi çok ayrı
Görmeyi bilene her mevsim gülü
Hem kokla hem de sev, bir de vereni
*
Aklından geçeni kaleme döken
Sen ki dillerde değil
Gel gönül bahçeme giresin
Sözlere dökemeden sevgini
Şu özüme girip gülesin
Arama saltanat koltuğunu hiç bir yerde
Sen ömrümde,
Sen kuzu oldun
Bende hep senin çobanın
Dere tepe demeden, peşinden koştum
Ne seher yeli durdurdu, nede akşam rüzgarı
Gölge gibi izledim,
Sen ay gibi parlarken, döndüm her gün çevrende
Sen sarılmasan da bana
Toprak, elbet bir gün sarılacak
Her gün asık suratınla, yaksan da yüreğimi
Toprak, bir gün üzerimde güller bitirecek
İnatla direniyorum
Mutlu edecek bir söze, hasret güzel insan yüreğine
Hayatın şartları canı yakarken
Derdime derman ol, canım öğretmen
İnsanlar cahilce boy boy ürerken
Cehaleti yok eden sensin öğretmen
İlimin irfanın temel taşısın
Sensiz çekilmiyor ki hayat
Hangi denize açılsam
Sanki engeller hep peş peşe
Koca koca dalgalar getiriyor
Hep aynı limana
Bekliyorum ki güneş doğsun
Sensiz geçen günü bir de bana sor
Hazan mevsimine döndü yüreğim
Sineme od düştü görsen nasıl kor
Derya deniz olsan sönmez yüreğim
Güneşin önüne bulutlar geldi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!