Sen ağlama deyip, akıl verirsin
Ağlayanı görünce, canı sıkılmış
Görsene dağlar gibi yiğit devrilir
O yiğide nasıl diller susarmış
Ağlayanı bırak, ağlasın dursun
Dertli yürek birden geldi üstüme
Giden ayrı yaktı, kalan bir başka
Hangi yöne baksam çaresiz dertle
Canım ayrı yandı, canan bir başka
Gül dalında kurur, toprağa düşer
Kızılırmak susuz kalmış gördün mü
Ben ağlarım ırmak coşar günlerce
Sen giderken bana bir kez sordun mu
Özüm ağlar gözüm ağlar yıllarca
Ayrılık düşünce kader ağına
Ağlayarak doğar, gelir dünyaya
Umuda tutunup, yaşasan burda
Gülmek senin hakkın, gül kahkahayla
Gül gibi kokarsın yalan dünyada
Gülsün dudakların, açsın güllerin
Nolur ağlama sende, yaran büyüktür
Ne söylesem, teselli etmez ki, seni
Geçmişteki günlerin, hepsi hüzündür
Gelecekte güzel günler, bekler seni
Sende oldun çevrende, büyük bir ata
Ortalık yanıyor dumanı tütmez
Ucundan tuttuğum, yürek yakıyor
Ömür gelip geçer yüzümüz gülmez
Gözüm dökmese de özüm ağlıyor
*
Suratlar ekşimiş turşu satıyor
Ah ah!
Yine beklersin güneş doğacak diye
Bak sen yine yanlış yaptın
Bekle ki gündüz olacak diye
Aklını kiraya mı verdin,
Sen ellere hep gülüyordun ya,
Ah be yalancı bahar
Sende benzedin şu yalancı insanlara
Yalancı insan konuşunca
Saf insan hemen içini döküyor
Bizim ağaçlar da yine kandırıldı
Biraz güneş biraz ısı yetti kandırılmaya
Ah bu şehir beni benden
Seni de benden aldı
Ne güzel günler yaşadım geçmiş günlerde
Ama şimdi kaldım çaresiz,
Kimi zaman eşsiz, kimi zaman yar'sız ve evlatsız
Kaldım on binler içinde hep yapayalnız
Ah çocuğum yalın ayak gezerken
Karnın açken şu camlardan bakarken
Yanından da binlercesi geçerken
Niye ahkam keser, sen perişan haldeyken
Çoğu zaman sözde kalır bu laflar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!