Bizim elden esen bahar yeliyle
Dağı taşı aştım şehire geldim
Kara bulut dolmuş yağmur seliyle
Karardı gözlerim kendimden geçtim
Bir başka buranın havası suyu
Yüzüne bakarak diller dökerken
Diz çöküp önünde selamı verdim
Cihanın gülleri öne sererken
Boynumu bükerek selamı verdim
Tutuldu dillerim lal oldu o an
Seher vakti çıktın erken yollara
İstedinki dostlar ile olmaya
Hak deyip de eşlik eden rüzgarla
Gidiyorsun Allah dostu canlara
Canlı cansız Hakk deyip de haykırır
Açarsan yaramı akacak kanım
Küllenen ateşi harlama n'olur
Yürek yandıkça yanıyor canım
Gözümden akmasın yaşlarım n'olur
Geçmişte bıraktık son bir hatıra
Anadan doğar doğmaz başlıyor hep koşmaya
Yıllar yılı geçse de acep nere gider ki
Bir ömür gelip geçer her gün aynı coşkuyla
Bitmeyen bir sevdayla acep nere gider ki
Gözler iyi görse de kör gibi niye bakar
Derdini cebine koyup gezerken
Perişan halleri yürek yakıyor
Yokluğa her türlü çare ararken
Açlığın acısı yürek yakıyor
Bir lokma yemeye yoktur dermanı
Gönlümdeki kelepçeyle
Hak huzurun önündeyim
Kelimesi hecesiyle
Adaletin önündeyim
Savcı beyim soru sorar
Adalet merhamet diye yaşayıp
Haksızlığa dur demeyen namerttir
İnsan doğup insan gibi durmayıp
Hak kuluna zulüm eden namerttir
Hakk buyurdu terazini doğru tart
Adam olmuş sağa sola bakıyor
Kimseleri şimdi tanımaz olmuş
Üryan gelen şimdi kürkle geziyor
Yeni dost edinmiş eskiyi kovmuş
Havasına hava katıp gezerken
Bilmeden sizlere dert cefa verdim
Dün başta taç iken ayağa indim
Kendimi kahr’ile perişan ettim
Kırdığım yürekler affedin beni
Dünyanın haline aldanıp yandım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!